Düşünceyi yönetmek ve toplum

Özellikle ülkemizde yaşayan vatandaşların kendi fikirlerine düşünce ve özgürlüklerine karşı kitleleri "hedef" alıp onları kendi amaç ve çıkarlarına yönelik çalışmalarını sağlayan onları yönlendiren bir üst sınıf hep var olagelmiştir. Bu elit kesim, bu bireyleri sözde demokrasi, insan hakları gibi evrensel kavramlar kisvesi altında razı oldukları yaşayış biçimlerine nüfuz edebilecek yön verecek gücü oluşturmak için çaba harcarlar ve bunda da genelde başarılı olurlar. Bu sözde "demokrat" kesim "yarını yönetmek "siyasi proje" üretip yeni bir literatür şekli verip kültürel psikolojik algılarını toplumun içine yerleştirmek isterler. Ortaya kültürel erozyona uğramış dezenformasyona maruz kalmış bilgi-belge haberlerle kişilerin şuuraltına etki edilen hormonlu bir kültür çıkar. Ve algılarla onların düşüncelerini dahi kontrol etmenin yollarını arar bulurlar. Buradaki kontrol çabalarında en büyük yardımcıları bazı anahtar kelimeler vardır. Bunlarla o toplumun bireylerinin doğru düşüncelerinin yanlış, yanlış düşüncelerinin doğru gibi algılanmasını sağlayabilirler. Burada da en büyük araçları medyadır. Medya ise milletin halkın çıkarlarına ters olacak ülke güvenliğini zedeleyecek görsel ve yazılı yorumlarda bulunmaması gereken kurumlardır. Ama ne acıdır ki bazı yayın organlarının özellikle sosyokültürel toplum olan Türkiye'de istikrarsız bir ortam oluşması için kışkırtma üzere yayınlar yaptığı gözlenmektedir. Bunlara asla inanmamalı ve izin verilmemelidir. Bütün bunlara bakıldığında Türkiye'nin ayağına takılmak istenen algı ve dezenformasyon prangası, ancak Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde olmasıyla, devletine milletine olan güveni ve desteğinin her konuda yerine getirilmesiyle kırılacaktır. Bu iradeyi her platformda gösterdiğimiz zaman o vakit kimse yön biçim veremez millî bütünlük bu şekilde korunur ve varlığını devam ettirir. Devletlerin ve milletlerin varlıklarını sürdürmeleri için de bu birlik ve beraberlik şarttır Köklü bir devlet geleneği olan bu millet bunu başaracak güçtedir. Hayrunnisa Dal ŞİİR Beylikdüzü âşıkları der ki Bir bahar sabahında; Yaşıtlarım bir asırlık çınarların El sallayan yorgun yaprakları arasından, Evimden şöyle bir çıkıp uzanmak, Yağmur çiselerken sahiline, Limandan bir veda bûsesiyle ayrılan yelkenlini Martıların dost çığlıklarıyla izlerken Sana dokunmak ve seni yaşamak Çevre yanımda Avcılar: Avlak yeri Pâyitaht'ın, Harâmîdere: Harâmî düşler koruluğu, Esenyurt: Kuz esen rüzgârlar yurdu, Devr-i Saltanat-ı Abdülhamîd-i Sânî'nin. Ol vakt, keyifler sürdüğüm Beylikdüzü'nde; Deniz, tabiat ve tarih sevgisiyle geleceğe uzanmak, Üşümek bir ağustos sıcağında, güneş esiri semtimin Lâle, menekşe, yasemin kokan bahçelerinde Zarif faytonların dizginlerinde çıngırak sesleri, Koşturur peşinden