Mustafa Kemâl'in havradaki resmî cenâze âyini (33)

Hüseyin Cahid'in Yahûdi Müdâfaanâmesi Hüseyin Cahid'in kuvvetli kaleminin mahsûlü bir Yahûdi Müdâfaanâmesi, Cemâatin güzîdelerinden Sedat Simavi'nin haftalık Yedigün mecmûasının 23 Ocak 1940 târihli nüshasında (No 359, s. 4) neşredilmiştir. Muharrir, müdâfaasını, Lakhovsky'den bir "tercüme"yle yapıyor. "Anlıyana" Mütehakkim Zümre hakkında pek çok şey söyliyen bu ibretâmîz vesîkayı oradan aynen iktibâs ediyoruz: "BİR FACİANIN DESTANI "Meşhur ilim adamlarından, yahudilikle alâkası olmıyan Geörges Lakhosky 'Medeniyet ve ırkçılık deliliği' adile neşrettiği bir eserde, 'Irkçılık deliliğine ve vahşetlerine' tahsis ettiği bir bapta, bize öyle izahat veriyor ki, devrimizi anlamak için bunları bilmiye muhtacız. Müellifin isminin mecmûadaki imlâsı yanlıştır; doğrusu, "Georges Lakhovsky"dir (Minsk, 1869 New York, 1942). Bahis mevzûu eserin aslı, Fransızcadır: La Civilisation et la folie raciste; Trois virus tuent les nations: la lutte des religions, la lutte des classes, la lutte des races, Paris: S.A.C.L., 1939; New York: Editions de la Maison française, Inc., 1941, 222 p. "Meşhur âlim anlatıyor: 'Birkaç gün evvel, mavi gözlü, kibar tavırlı, kumral bir genç kadın ziyaretime geldi. Berlin Üniversitesinde asistan idi. Yorgun gözüküyor, manevî ıztıraplara delâlet eden bir hüzün içine dalmışa benziyordu. Birkaç gün evvel, Profesör W. W. namına telefon ederek benden bir randevu istemişti. Bu büyük âlimin mühim eserlerini bildiğim için kendisini derhal kabul edeceğimi cevaben söyledim. 'Genç kadın: '- Profesör, dedi, en evvel size halis Âri kanından bir Alman olduğumu söyliyeyim, dedi ve izahat verdi birinci "dedi" kelimesi, üslûb hatâsıdır; muharririn dalgınlığına gelmiş...: 'Parise, Hitler hükûmetinin müsaadesile bir ilmî kongrede hazır bulunmak için geldim. Fransız mütefekkir muhitlerinde bütün Almanların birer canavar ve vahşî hayvan olduklarına dair intişar etmiş bir fikre karşı "bir fikri" Fransız âlimleri ve münevverleri nezdinde protesto etmek için bu seyahatten istifade ediyorum. 'Evvelâ, sizi meşhur profesörüm W. W. nin acınacak vaziyetinden haberdar etmek isterim. Nobel mükâfatını kazanan ve hepimizin kendisile iftihar etmemize lâyık olan Profesör, bütün yahudiler gibi, elinde kaldığımız hükûmet başındaki 'gangsterler' tarafından zulme uğruyor. 'Profesör W. W. kazandığı Nobel mükâfatı ve müşterilerinden aldığı paralar sayesinde oldukça bir servet sahibi sayılırdı. Berlinde iki emlâki ve köyde bir köşkü vardı. Almanyada şu menhus rejim teessüs ettikten sonra, bütün emlâkini ve eşyalarını müsadere ettiler. Hattâ karısının parmaklarından kıymetli yüzüklerini, elmaslarını bile aldılar. 'O, bir filozof sükûnetile, ağzını bile açmadan, bu tecavüzlere tahammül gösterdi. Halbuki Nazi zabıta polis memurları onun ağzından bir tenkit kelimesi işitip de kendisini tahşit karargâhına yollamak, yahut o insafsız 'halk mahkemesi' ne vermek istiyorlardı. 'Nefis eserler ve kıymetli eşyalarla dolu evinden dışarı atıldığı zaman, biz talebeleri profesörümüze yardım için toplandık ve sırf yahudilere tahsis edilmiş bir evde, altıncı katta, kendisine küçük bir oda bulduk. Bugün orada tam mânasile açlıktan ölüyor. 'Kendisine yiyecek bir şey, bir esvap götürmek, kendisini teselliye gitmek için, biz Âriler, yahudi kıyafetine girmiye mecbur idik. Alman ilminin nurlarından, şereflerinden biri olan bu adamın ne ıztırap ve felâket içinde bulunduğunu takdir edebilirsiniz. 'Bana, Berlinden ayrılmadan evvel, gerek kendisinin, gerek karısının intihar ederek bu sefaletten kurtulmıya karar vermiş olduklarını söyledi. Bu barbar ve gayri insanî vaziyetin ilâ nihaye süremiyeceğini anlatarak onu teselli etmiye çalıştık. '- Ben Profesör W. W. nin yahudi olduğunu bilmiyordum, dedim. '- Almanyada en meşhur âlimler yahudi idiler. Nobel mükâfatlarının hepsini yahudi âlimleri aldılar. Aramızda böyle mükâfat kazanmış on kadar âlim vardı. Bunların Alman ilmini dünyada nasıl yükseltmiş olduklarını tahmin edebilirsiniz. Alman kültürünün ve ilminin büyüklüğünü, sanayi ve ticaretinin terakkisini, büyük kısmı itibarile, yahudiler temin etmişlerdir. 'Bütün kimya, bütün eczacılık, bütün fizik âletleri vesaire, bizde yahudiler tarafından vücude getirilmiştir. Meşhur Haber'in Büyük Harpte sentetik amonyak hakkındaki mesaisi Almanyayı kurtarmıştır. İşte bu meşhur âlim, iki sene evvel, Hitlercilik tarafından sefalete ve oradan da mezara atılmıştır. 'Bütün Alman ticaret gemileri yahudilerindi. Meşhur inşaat ve seyrisefain kumpanyalarını