Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (158)

Makbule Hanım da Kırşehir'de: "Bâzı kara rûhlular, onun heykeline tecâvüz etmek bedbahtlığını göstermişlerdir" Akşam gazetesinin Kırşehir'deki arz-ı ubûdiyet mitingi hakkındaki haberinin devâmında, Mustafa Kemâl'in kız kardeşi Makbule Boysan Atadan'ın da, mitinge iştirâk niyetiyle Kırşehir'e geldiği, fakat oraya vaktinde yetişemediği, mezkûr gazetenin muhâbirine şu beyânâtı verdiği kaydediliyor: "Hâdiseden çok müteessirim. Atatürk'e bu çeşit tecavüzde bulunulacağını aklımdan bile geçirmezdim. Hasta halimle uzun yolları katederek buraya geldim ve fakat ne yazık ki mitinge yetişemedim. Sis dolayısiyle yollarda kaldık ve geciktik. Atatürk bu memleketi gençliğe emanet etti. Aydınlar bunu takdir etmişlerdir. Bazı kara ruhlular onun heykeline tecavüz etmek bedbahtlığını göstermişlerdir. Mütecaviz bulunduğu takdirde kendisinden ben de dâvacı olacağım." Ağabeyinin komitacı faâliyetlerini de, İnkilâblarını da aynen anneleri gibi- candan desteklemiş olan Makbule Hanım, "İrticâ" vak'asını takbîh için Kırşehir'e bir seyâhat yaptıktan mâadâ, İstanbul Vâli ve Belediye Reîsi Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay'ı da ziyâret ederek, "Kırşehir hâdisesi dolayısile üniversitelilerin Atalarına gösterdikleri sıcak bağlılığa teşekkürlerinin bildirilmesini rica ediyor"... (Akşam, 6.3.1951, s. 2) (https:www.aydinlik.com.trfotogaleriataturkun-yeni-fotografi-ortaya-cikti-kardesim-makbuleye-351961; 22.12.2022) (Resimde, soldan sağa: "Büyük Şef", değişmez Dâhiliye Vekîli, Beynelmilel Mason Mâbedinin 33 dereceli sâliki Şükrü Kaya, Makbule Boysan Atadan) Onların nazarında, Kemalist Totaliter İdeolojiyi ve Rejimini reddedenler, "Mürtecidir", "kara rûhludur"... MTTB'nin İstanbul'daki (barbarlık rûhunun hâkim olduğu) protesto toplantısı: "Ona uzanan elleri ve dilleri keseceğiz! Memleketin polisi, bekçisi var diye durmıyacağız! Böyle bir vazıyette, sopa, taş ve ne bulursak onunla, hasmımıza hücûm edeceğiz!" Fanatik Kemalistler, Millî Türk Talebe Birliği'nin öncülüğünde, Kırşehir'deki nümâyişe muvâzî olarak, aynı gün, İstanbul'da, Eminönü Halkevi'nde de bir protesto toplantısı tertîb ediyorlar. Barbarlık rûhunun hâkim olduğu toplantıda, hatîblerden "muharrir Faruk Gürtunca, "ona uzanan elleri ve dilleri kesmek"den bahsediyor, "MTTB genel sekreteri Evliyaoğlu" da, "Mutlak Şef"in tedhîşçi Bursa Nutku'ndaki tâlimâta uyarak: "Memleketin polisi, bekçisi var diye durmıyacağız. Böyle bir vaziyette, sopa, taş ve ne bulursak onunla, hasmımıza hücum edeceğiz!" diye haykırıyor: "...Söz alan muharrir Faruk Gürtunca da şunları söylemiştir: '- Ona uzanan elleri ve dilleri kesmek için gençlik, Kırşehirde bir miting yapıyor. Ataya yapılan bu tecavüz, düşman taarruzu kadar mühimdir. Bizi bugüne eriştiren Ataya el uzatmak nasıl mümkün olur. Biz sağ kaldıkça hiç bir zaman ona dil ve el uzattırmayacağız.' "Bundan sonra kürsüye gelen M.T.T.B. genel sekreteri Evliyaoğlu da demiştir ki: '- Türk milleti inkılâpların bekçisidir. Memleketin polisi, bekçisi var diye durmıyacağız. Böyle bir vaziyette, sopa, taş ve ne bulursak onunla, hasmımıza hücum edeceğiz. Onu öldürmek