ayasofya-camiine-bizans-muzesi-hakaretinin-sahih-tarihcesi-10

(https:www.turkiyenintarihieserleri.comoku3362; 11.9.2022) Ecdâdın "İslâm" mührünü bastığı Ayasofya'nın avlusunda, rahmetli I. Mahmûd Han'ın yâdigârı Ayasofya Şadırvanı: Gözleri, gönülleri okşıyan bir huzûr mekânı, bir hendesî tenâsüb ve estetik hârikası... Ayasofya Şadırvanı Ayasofya Şadırvanı, mukarnas başlıklı sekiz mermer sütûn üzerinde yükselen geniş zâviyeli yine mermerden- sekiz sivri kemerin şekillendirdiği, sekiz köşeli, revâklı, kubbeli, kemer üstlerinde, dıştan ve içten kuşak hâlinde hatlar ve süslerle kaplı, tezyînâtın kurşun kaplamalı ahşâb saçak ve kubbe altında da devâm ettiği, hendesî tenâsübe sıkı sıkıya riâyet edilerek inşâ edilmiş pek zarîf bir binâ, havuzuna, şadırvan göbeğine, şebekelerine, alemlerine, çevreleri altın yaldızlı kartuşlar içine hâkkedilmiş altın yaldızlı kabartma kitâbelerine kadar birbiriyle mütenâsib her parçası zevkle vücûda getirilmiş, bir bütün hâlinde, seyrine doyulmıyan bir mücevheri andıran, san'at dehâsıyle insanı mütehayyir ve hayrân bırakan, bununla da kalmayıp, şırıl şırıl su sesleriyle, mânevî iklîmiyle takdîrkârlarına huzûr veren bir şâheserdir. Hicrî 1153 (Mîlâdî 1740-41) senesinde rahmetli Birinci Mahmûd Han tarafından Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi'nin külliyesine katılan Ayasofya Şadırvanı, Eyice'nin tesbîtiyle (1991: IV208, 217): "Osmanlı devrinin hârikulâde zarîf, benzeri olmıyan, en ihtişâmlı şadırvan örneğidir". Câmi'in garb cephesinde, şimâlî garb köşesindeki minâre ve sebîl, "kullanılmıyan" garb kapısı (Eyice 1991: IV217), Sultan Mustafa ve Sultan İbrâhim Türbesi, Mütevellîler Dâiresi, Hazîne Dâiresi, Muvakkithâne ve Sıbyân Mektebi ile çevrili sâhanın ortasında yer alır. (I. Mahmûd Han, bu eserlerden Hazîne Dâiresi ve Sıbyân Mektebi'nin de bânîsidir.) Eserin bütününde gözetilen hendesî tenâsüb, kemerlerle havuz arasında da mevcûddur: Bu sekiz köşeli binânın mermerden havuzu, 2x816 köşelidir; her kemerin hizâsına havuzun iki dilimi isâbet etmektedir. Hem bölmelerın dışarıya kavisli satıhları, hem de onları birbirinden ayıran sütûnçeler, sütûnlu birer kemer görünüşündeki kabartma çiçek motifleriyle süslenmiştir. Bölmelerin ortalarında, iki tarafı çiçek süslemeli birer musluk aynasının ortasına yerleştirilmiş tunc musluklar bulunur. Havuzun mermer bölmeleri, üst kısımlarında, kendileriyle aynı boyda, yine sütûnçelerle ayrılmış tunc şebekelerle kubbeye doğru yükselir. Palmiye yaprağı ve kıvrık dal motifleriyle şekillendirilmiş bu şebekeler, her tunc bölmenin üst kısmında, çevreleri kabartılarak kartuş şekli verilmiş mâvî zemînli mermer levhalar üzerine kabartma olarak işlenmiş bir kuşak yazısıyle sonlanır. Tunc bölmelerin yazı kuşağı üstündeki orta kısmında, aynı malzemeden birer alınlık mevcûddur. Her bir alınlığın tepesindeki alem yazısız, her bir tunc sütûnçenin tepesindeki alem yazılıdır. Tunc şebekeler dekorunu, tunc sütûnçelerin arkasından mermer havuzun kenarları üzerine oturtulmuş, üst tarafında süslü bir halkayle çevrili, iki kademeli kubbe şeklinde, yazılı bir alemle nihâyete eren tunc bir kafes tamâmlar. Havuzun ortasındaki şadırvan göbeği, aşağıdan yukarıya doğru incelen, boğumlu, tepesi tas şeklinde bir mermer sütûndur. "Tas"ın etrâfı ve sütûnla birleştiği alt kısmı kabartma süslü, üst kısmı deliklidir. Muhtemelen, burada da tenâzura