Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (39)

(Cumhuriyet, 5.2.1937, s. 1) Başvekîl İsmet İnönü, İngiliz matbûâtında, "Ebedî Şef"in "Ayasofya'yı Bizans âsârına âid bir müze hâline ifrâğı" ile iftihâr ediyor, Kemalist Rejimin bu siyâseti için onlardan takdîr bekliyor, haberi manşete taşıyan ve bu makâlenin tercümesini neşreden -Yunus Nadi (ve Mustafa Kemâl'in)- Cumhuriyet'i de aynı hissiyâtı paylaşıyor... "Atatürkün irşadile vücud bulan Türk Tarih Cemiyeti, mesaisini beynelmilel kongrelere arzetmektedir. Bu husustaki mesai, gerek millî, gerekse beynelmilel bakımdan çok verimli olmuştur. Bu tetebbular neticesinde, Türk milleti, kendisinin en eski milletlerden olduğunu anlamış ve bu yüzden kendine olan itimadı ve kültür aşkı artmıştır. Kültür sahasında, bütün hakikatlerin belli olması için, Atatürkün Ayasofyayı Bizans âsarına aid bir müze haline ifrağ hususundaki kararı da gösteriyor ki o, bu gibi işlerde son derece geniş bir düşünce ile hareket etmektedir." (Cumhuriyet, 5 Şubat 1937, ss. 1 ve 7; Ulus, 7.2.1937, ss. 1 ve 4, 8.2.1937, ss. 1 ve 5) Bizzât "Büyük Şef"in "Râdife"si tarafından kaydedilen şu âşikâr hakîkate rağmen (ki zâten, Kemalist Rejimin totaliter yapısı dikkate alındığında, bunun başka türlü olması imkânsızdı), günümüzde, zâlim Bizans Saltanatının yıkılışının ve yerine İslâm Sulh ve Adâletinin kâim olmasının timsâli Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi'nin "Tek Adam"ın tâlimâtıyle müzeye çevrilmediğini iddiâ eden (akademik ünvânlı) "târihçiler" hakkında acabâ hangi sıfatı kullanmalı (Yeni Söz, 5.2.2019139; ayrıca, Yeni Söz, 18.1.2020479) Mes'elenin içyüzünü daha iyi aydınlatan yeni mâlûmât ve vesîkalar Kemalist Totaliter Rejimin militan Ateist ve gayr-i millî bünyesinin bir tezâhürü olan bu fâcia hakkında aşağıya dercedeceğimiz yeni mâlûmât ve vesîkalar, mes'elenin içyüzünü daha iyi aydınlatacak ve en büyük mârifetleri zihinleri bulandırmak olan Hakîkat düşmanlarının çirkin yüzlerini bir kerre daha teşhîr etmiş olacaktır... "Mutlak Şef"in