Yazıklar olsun!

-İnsanlık, erdemdir.-Batmayan güneşimiz ATATÜRK'ün sonsuza göçüşünün 81. yıldönümünde anısı önünde eğilip özlemini dile getirenlerin çokluğu, ATATÜRK ve TÜRK DEVRİMİ karşıtlarının aldırışsızlığı karşısında daha çok anlam kazanmıştır. Yoktan var edercesine Türklüğü ve Türkiye'yi bağımsızlığına kavuşturup ulusal onurumuzun yapısı çağdaş cumhuriyeti kuran ölümsüz büyüğümüzü anmayan, ondan söz etmeyen, bağnazlığın ve değerbilmezliğin çukurunda, kendi karanlıkları içinde kokuşan sözde yazar çizerler kınanarak düzeysizlikleri ortaya konulmuştur. ATATÜRK'ün değerini bilmeyecek kadar sırıtan düşüklükleriyle kötü örnek olmayı sürdürmektedirler. Onları kendi boşluklarıyla, kofluklarıyla, çevreleriyle, çirkinlikleriyle başbaşa bırakarak kıvanç duyduğumuz Atatürkçülüğümüzle övünüyor, nankörleri kınıyoruz.Din devleti kurmadığı için Ata'mızı karalayıp suçlayan saygısız, bilgisiz, yetersiz ve sapkınların yurtseverlikleri de kuşkuludur. Siyasal saçmalıklarla sorunları kapattırıp unutturmaya çalışanlar, çıkar güdülerini okşayanları alkışlayanlar, yalan-dolana tempo tutanlar, kişiliksiz olduklarını sergilemektedirler. Ulusal yaşamımızda Cumhuriyet'i kurmak kadar önemli bir aşama yoktur. Nice tutucu ve gerici önerileri iterek böyle görkemli bir yapıyı gerçekleştirmek tarihte örneği pek az görülen bir üstün başarıdır.İnsan, birey-kişi-yurttaş olarak saygın bir varlığın edinmesi gereken değerlerle donatımı cumhuriyetin kazandırımıdır. Yüzyıllar boyu kişisel ve sert yönetimin ağırlığıyla ezilmiş insanların kendi kendini yönetimi olan Cumhuriyet'le kucaklaşması siyasal yaşamın ve yapılanmanın büyük bir aşamasıdır. Günümüzde partizanlıkla kararan siyasal ufkumuz, demokrasi aydınlığını siyasal sınavlarla gerçekleştirecektir. Değişik sömürü sunumları ve araçlarıyla, değişik yol ve yöntemlerle halkın istencine (iradesine) etkilerle edinilen konumların geçersizliği ve değersizliği, ilgililerin kişilikleri, eylemleri ve söylemleriyle ortadadır. Atatürk ve arkadaşlarının şanlı Cumhuriyeti'ni karabulutlar gibi ışıksız bırakmaya çalışan inanç sömürücüsü siyasal çıkarcılar yıktıkları duvarın altında kalacaktır.Bulundukları katların korumasına ve havasına güvenip sakıncalı konuşmalarını