Rütbe sökmek!

Devletin çivisini çıkarmakla kalmadılar. Binlerce yıllık devlet geleneğini de hiçe sayıyorlar. "Cahil cüretkarlığı" diyeceğim ama cüretkarlıklarında kesinlikle bilinç olduğu dahası "İmamların öç almaya devam ettiği" kanaatindeyim. 15 Temmuz 2016'dan iki yıl önce "İmamların Öcü" adlı kitabı yazıp; FETÖ'nün "Darbe hazırlığı" içinde olduğunu yazdığım için başıma gelmeyen kalmadı. "FETÖ adına bir siyasi partiye sızmaya kalkışmak" iddiası ile gözaltına alındım. İki yıl boyunca iddianame bile yazılamadı. Daha sonra "Kovuşturmaya gerek yok" kararı alındı. Ancak neredeyse 6 yıl geçmesine rağmen el konulan bilgisayarım ve cep telefonum iade edilmedi. Halen hukuksuzca farklı davalarda yargılanıyorum. Tazminat davalarında yüzbinlerce TL'lik paralarım gasp edildi. Devam eden davalarda hapis cezaları veriliyor. Susmam, yazmamam için başımın üzerinde hapis cezaları kılıcı sallanıyor. Umurumda değil. İdam cezası kaldırıldığına göre en fazla "Ağırlaştırılmış müebbet cezası" da kabulümdür. Girer, aslanlar gibi yatarız. Lakin asla susmayız! "Siyasi yasak getirilecekmiş" sakıncası yok. Siyasi ikbal hesabım yok. Olmayacak da... Dün neredeysek bugün, yarın da aynı yerde duracağız. Kriminal tiplerle fotoğraflarımız yok! Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmayı amaçlayan örgütlerle, babamın oğlu bile olsa üyeleri ile mücadelemiz hep sürecek. Günün birinde ortaya çıkacak olan gerçeklerin takipçisi olmaya devam edeceğiz. FETÖ ile mücadelede birileri "Milat" ilan etmiş. 1982'den beri FETÖ ve benzeri çeteler ile mücadele etmekten onur duyar biri olarak "FETÖ" gerçeği ile bu necip milleti uyaran, dikkat çeken asker ve polislerin hep yanında oldum. Onların "Rütbelerinin sökülmesi", "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalı alan"ların yanlarında olmaya devam edeceğim. Geçtiğimiz gün rütbeleri sökülen emekli emniyet müdürü Hanefi Avcı'yı bu sütunlardan defalarca yazdım. Tanımaktan, dostluğundan onur duyduğumu her fırsatta ifade ederken başta "Haliç'te Yaşayan Simonlar" ve diğer kitaplarını yazdım, tanıttım. Emniyetin İstihbarat Daire Başkanlığı'nı yaptığı sırada "FETÖ belası"na dikkat çektiği için başına gelmeyen hiçbir şey kalmayan Sabri Uzun'u da yazdım. Ağabeyimdir. Tecrübelerini, bilgi birikimlerini