Millet İttifakı'na oy vermek neden gereklidir

Değerli arkadaşım Kuleli'den Çetin Işık, askerlikten emekli olmadan önce Yüksek Lisans yaptı. Bana göre profesörleri de sollar geçer. Düşüncelerini yollamış: Bu ülkeyi 21 yıldır yöneten hükümet, vesayet sistemini yıkma felsefesi ile iktidar olmuş, ancak zaman içerisinde yönetim sistemi; Oligarşik yapıya dönüşmüş, Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma ve akraba kayırılması artmış, Ülke kaynakları yanlış politikalar ile tahrip olmuş, Keyfi yönetim şekli başlamış, Toplumda "Neme Lazım" anlayışı yükselmeye başlamış, Ağır ekonomik sıkıntı ve ekonomik çöküntü halkı geçinemeyecek duruma getirmiş, Üretim yavaşlamış, Tarım ve hayvancılıkta ıslah ve iyileştirme bitme noktasına gelmiş, Ormanlar korunamamış, Öngörüsüz, liyakatsiz ve bilgisiz kişilerin atamaları ile doğal hayat, iç sular ve denizlerin dengesi ve canlılığı korunamamış, Partizanca yönetim anlayışı gelişerek liyakatsiz kadrolaşma ile ülke zarar görmüş, Mafyalaşma ve rant artmış, Ani öfke patlaması ile oluşan cinayetler, kadın cinayetleri, tacizler, çocuk suçları ve kız çocuk evlilikleri yükselmiş, Hayvanlara karşı eziyetler ve cinayetler artmış, Sığınmacılar gettolaşmış ve sorun oluşturmaya başlamış, Bazı din adamlarının kindar ve çağdışı söylemleri halkı germiş ve bezdirmiş, Bazı dini tarikat ve vakıflarda ahlak dışı olaylar başlamış, Bazı vakıflara yüksek miktarlarda para transferi yapılmış, Sayıştay'ın denetim yetkisi kısıtlanmış, İktidara yapılan en ufak eleştiriler de dahi mahkemeye verme yoluna gidilmiş, Uzun tutukluluk hali, adalete olan güveni azaltmış, AYİM ve AYM kararlarını uygulamamak için dolaylı yorumlara başvurulmuş ve "Hukukun Tarafsız Üstünlüğü" zedelenmiş, Cumhuriyet Rejimine aykırı paralel yapılanmalar çıkmış, Muhalif kesim üzerinde sindirme ve susturma operasyonu yapılmaya başlanmış, Medyada; Birkaç TV haricinde diğer tüm TV kanalları ile yüksek yoğunluklu anti propaganda faaliyeti başlamış, muhalif konuşmalara ve muhalif kişilere sansür uygulanmış, Çeşitli araçlar ile Siyasi Algı Mühendisliği yapılarak halkı tahrik edici konuşmalar artmış, Atatürkçülük düşünce kavramının içinde ülkücülük anlamlandırılmadığında, aşırı muhafazakar ve dinci sağ görüşe kayma olasılığı yüksektir. Aşırı sağa kaymış bir Ülkücü Hareket ise, ülkeyi bağnazlığa ve yobazlığa doğru götürür. Atatürk Milliyetçiliği'ne bağlı Milliyetçi Hareket Düşünce Sisteminde de değişim ve başkalaşım oluşmuş. Dini tarikat bağlantılı vakıflar ve Osmanlı Ocakları ile de "Aşırı Muhafazakar Milliyetçi Düşünce Sistemi" gelişmiş ve Ülkücü Hareketin camiası ikiye bölünerek kutuplaşmaya yol açılmış, bu kutuplaşma, kin ve nefreti arttırarak Eski Ülkü Ocakları Başkanı Akademisyen Sinan Ateş suikastına kadar gitmiş, Osmanlıcılık Hayalleri; Atatürk İlke ve İnkılapları ile oluşturulan felsefeyi ve rejimi yıpratmış, Kötü ekonomi yönetimi ve aşırı hayat pahalılığı, çıkarcı ve bencil bazı esnaf ve tüccarlar tarafından hem birbirlerine, hem de halka acımasızca kullanılmış, Tüccar Zihniyet Felsefesi; Medya ve ekonomik paydaşlar ile halkın beynine enjekte edilmiş, Vicdan, etik değerler, ahlaki ve vicdani düşünce ve davranışın yerini, aşırı hırs almış. Liyakat, akıl ve bilim esaslı düşünce zayıflamış ve "Doğal Seleksiyon" anlayışının yerleşmesine yol açılmış, FETÖ'nün siyasi kanadı ise hâlâ ortaya çıkarılamamıştır. Vesayet Sistemini, yoksulluğu ve ekonomiyi düzelteceğiz diye iktidara gelmiş olanların 21 yıllık tarihi süreçlerine bakıldığında; 1- 2002-2007 arası; Umut ve dik duruş sevdası ile hareket ettiler. 2- 2008-2010 arası; Sözde kandırıldılar ve devleti FETÖ Örgütünün ele geçirmesine yol açtılar. TSK'ya kumpasa göz yumuldu. TSK zayıflatıldı. Bu, Atatürk İlke ve İnkılaplarına ve Ulusalcı anlayışa vurulan bir darbe oldu. 3- 2011-2014 arası; Açılım, açılımı yaygınlaştırma, Güneydoğu'da belediyelerin, tabelaların Türkçe isimlerinin kalkması, hendeklerin açılması, PKK teröristlerini sınırda düğün dernek karşılama. 4- 2015-2016 arası; Vesayet sistemini kaldırma düşüncesi kapsamında, aşırı siyasi kutuplaşma ve partizan yaklaşımı içinde boğularak, FETÖ'nün kalkışma yapmasını öngörememek. 5- 2017-2020 arası; Ülkeyi içinden çıkılamayacak sorunlar yumağı haline getiren tek adam rejimine dayalı Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesi. 6- 2021-2022 arası; Faiz sebep, enflasyon sonuç denerek dolarizasyonu ve enflasyonu önlemek için, NAS denilen ve ekonomi bilimi gerçeğine aykırı bir Ekonomik Modele geçiş ile birlikte Kur Korumalı Mevduat Sistemi getirip dolaylı yoldan faiz yükseltmek. Emekli Amirallerin, Montrö Sözleşmesi'ni savundukları ve gece vakti bildiri yayınladıkları için mahkûm edilmesi. Yaşı ileri ve hastalıkları olan generallerin bazılarının cezaevinde vefat etmesi. 7- 2023 yılı; Öngörüsüz ve beceriksiz ekonomi yönetimiyle tüm ekonomik kesimlerde çöküş başlaması, fiyatların aşırı yükselmesi, satın alma gücünün aşırı düşmesi, Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi'ndeki en temel hiyerarşi olan Fiziksel İhtiyaçlara ait beklenti ve umudun ortadan kalkması, spekülatörleri ve tekelleşmeyi kontrol edememe. Bu durumu tamamen dış güçlere ve Millet İttifakı'na bağlama. Liyakat esaslı atamaların yapılmaması, bilimin yeterince önemsemeyip her şeye kader denmesi, vesayet sistemini yıkıyoruz diye TSK'nın kurumlarının zayıflatılması sonucu doğal afet yönetiminde etkin olunamaması. Ahlak ve vicdanın yerini aşırı hırs, liyakat esaslı yönetimin ve bilimin yerini 'Kader Planı'nın alması. Önceki depremlerle oluşan tecrübelerden yeterince ders alınmaması sonucu afet yönetimi yapılanması, organizasyonu ve senkronizasyonda yeterli etkinlik gösterilememesi. Bu tür büyük afetlere müdahale için çok önceden etkin hazırlık yapılmaması ve liyakatli insanların bu görevlere atanmaması. Yaygın sorumluluk anlayışı olmaması nedeniyle siyasetçilere yaptığı hatalardan dolayı hesap sorulamaması. 21 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın zafiyet özeti ve geldiğimiz durum budur. Bu nedenle; 1. Mazlum idealler söylemi ile yola çıkıp halkın içindeki cahilleri feraset sahibisiniz diyerek yönlendiren, 2. Kendi zengin ve aristokratlarını yaratarak mütedeyyin ve mütevazı halkı hor görerek kendinden uzaklaştıran, 3. Millî ve manevi değerleri kullanarak kendi yandaş, akraba ve dostlarının kalkınması için siyaseti araç olarak kullanan, 4. Oy kazanmak uğruna, Etnik Milliyetçi ve Kökten Dinci ideolojileri kaşıyarak ülkenin içinde bulunduğu beka sorununu tırmandıran, 5. Yolsuzluk, Yoksulluk