Levent Göktaş'ı özel hayatı ve bazı ispatlanamamış dedikodularla itibar infazına uğratılmasını ahlaki bulmuyorum. Dün belirttiğim gibi Necip Hablemitoğlu suikasti ile ilgili alakasının olmadığından eminim. Necip Hablemitoğlu; FETÖ'nün "Terör örgütü" olduğunu ilk açıklayanlardan birisi. Yazdığı "Köstebek" isimli kitap bitmeden öldürüldü. Hablemitoğl
Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili aranan Levent Göktaş'ı tanırım. Hablemitoğlu'nun infazı talimatı verdiğine dair iddialara inanmam. Göktaş daha önce de "Ergenekon Kumpası Çuvalı"na atılmıştı. Bürosundaki hukuksuz aramada bulunduğu iddia edilen "13 nolu CD"de sözde bilgilerden bahsedilmişti. Oysa Göktaş'ın ofisindeki bilgisayarlarda
801 milyon dolar Dile kolay gibi geliyor ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Yaklaşık 1 milyar dolarlık para için 1 Mart tezkeresi öncesi "ABD ile at pazarlığı" geldi aklıma. Bir dönem "dinbazların" hayal bile edemeyeceği bu miktarın FETÖ'nün elinin kiri haline dönüşmesinde "kandırıldık, Allah'ım bizi affetsin." Diyenlerin katkısını da tartışmalıyız
Turgut Özal'ın "Benim memurum işini bilir" söylemi ile beraber nelerin yozlaştığına dair uzun ve yaşanmış hatıraları yazmaya niyetim yok. Sadece dinin siyasete alet edilmesinin aleni hale sokuluşunda çok ciddi vebali olduğunu hatırlatmak da fayda görüyorum. Belki de 50 yıl önce hazırlanan "Yeşil kuşak projesi"nin Özal döneminde uygulamaya konulması
Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden tam 48 yıl geçti. 1974 yılında ilkokul öğrencisiydim. Akşamları karartma gecelerini unutmam. Evlerin perdeleri tamamen kapatılır. Arabaların farlarına özel kağıtlar konurdu. Televizyon ile tanışmamız da aynı günlere rastlar. Kıbrıs haberleri için mahalleli akşam ajansı için televizyonu olan evlerde, önceden haber
"Siyaset Bilimi" esaslarını göz ardı ederseniz kaybedersiniz. AKP bu gerçeği tatmak üzere... Saraya çıkıp halkın gerçeklerinden koptuktan sonra halkın nabzını tutan araştırma raporlarını muhataplarının kafasına fırlatarak gerçeklerle yüzleşmekten kaçınan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ruh sağlığının yerinde olmadığına dair ciddi tıbbi id
Türkiye gerçeği ile yüzleşmek lazım. AKP'nin halen yüzde 30'lara yakın duruşuna anlam veremeyenler var. DSP'nin yüzde 21'den 1'e düşmesi gibi bir beklenti var. Oysa canım memleketimin mayası farklı. Bu farkı AREA'nın kurucusu değerli dostum Murat Karan çok güzel ortaya koyuyor. Murat'ı çeşitli televizyon kanallarında izlerken kağıt-kalemi elimden d
Damat Bey'in "Mars'a duble yol yaptık desek inanacak kitlemiz var" sözlerini abartılı bulanlar Prof.Dr. Mazhar Bağlı isimli yaratığı tanımamıştır. AKP'de milletvekilliği yapan Bağlı'nın bir televizyon kanalında canlı yayınlanan programdaki sarf ettiği sözleri internetten izledim. "Ooo my gad!" repliği geldi aklıma. Akademisyen unvanına sahip zatın
Rahmetli anacağım: "Yarım doktor candan, yarım imam dinden eder" özdeyişini sıkla hatırlatırdı. Yalan-yanlış sözde hadislerin mantığa aykırı olduğunu vurguladığımda merhum babam da "İlim dışındakiler kabul edilemez" tespiti ile tartışmayı noktalardı. Yakın akraba ve komşu çevremizdekilerin "Alınları secdeye varıyor. Kul hakkı yemez" savunmalarına "
Kamuoyu araştırma şirketlerinin künyesinin en sonunda minik puntolarla "Artı-Eksi 2 puan değişkenlik olabilir" notu vardır. Artı-eksi 2 eder 4... Bu işi namusu ile yapanları tenzih ediyorum. Sayıları pıtırak gibi artan kuruluşların raporları arasında 4-5 puanlık fark "Köpürtülme operasyonu" içindir. Bir başka deyim ile siyasi rakiplerini zayıf göst
© 2016