İstanbul'a ihanet edenler...

"İstanbul'a ihanet ettik" sözü bu satırların yazarına ait değil. 1994 yılında Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde "Olağanüstü çekişme" esnasında aradan sıyrılan Recep Tayyip Erdoğan'a ait. Erdoğan ile beraber İstanbul'un sadece "Kent silüeti" bozulmamış, Erdoğan yönetimindeki AKP iktidarı sayesinde yerleşik nüfusu 16-17 milyon, günlük girdi-çıktılar ile 20 milyonu bulan İstanbul'a cidden çok ciddi ihanet edildiği ortada. Salgın yüzünden 3 yıldır ilk kez gittiğim İstanbul'da hasretle son yılların en güzel günlerimi yaşamama rağmen tanık olmakla beraber 4 gün içinde günde en az 2 saat taksi bekleme zulmünün de sorumlusunun AKP olduğunu canlı tespit ettim. Ve hatta İstanbul nüfusunun Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası 20 milyonu da aştığını iddia edeceğim. Zira bu işlerden sorumlu bakanlık, koltuğu korumak için farklı tarzlara bürünen kişi yüzünden perdelendiği kanaatindeyiz. Canım memleketimde lafa gelince "Ekonomik kriz var"... Lakin, İstanbul'umuzun güzide yerlerinde yer bulmak mümkün değil. Otellerde yer yok. Sadece Avrupa yakasında değil, Anadolu yakasındaki otellerde bile bir oda bulmak için torpiliniz olması gerekiyor. Atayurt Yayınevi ile Maltepe-Yaşar Kemal Kültür Merkezi'ndeki imza ve söyleşi programımızda Cumartesi gün konaklayacak otel bulamadık. Hazır İstanbul'a gitmişken sağlık durumu sıkıntılı dostlarımı ziyaret etmek için Kasımpaşa-Taksim-Nişantaşı-Beşiktaş-Üsküdar-Kadıköy hattında resmen işkence yaşadık. Konaklama için bırakınız sıradan bir oteli, pansiyon dahi bulamayınca "Koca yürekli hemşehirlim İbrahim Sungur" sayesinde başımızı sokacak bir yer bulabildik. Ve bu esnada "Taksi problemi"ni yaşayarak tanık olduk. 8 milyonluk bir kent için 20 yıl önce belirlenen 16 bine yakın taksinin üzerine 20 milyonu geçen şehirde bir tane taksi bile eklenemiyor. Hele de Avrupa yakasında bu kangren olmuş. Karaköy'den Kasımpaşa'ya 1,5-2 saat beklememize rağmen boş geçenleri bile durduramayıp, dost ziyaretini yürüyerek gerçekleştirebildim. Kasımpaşa'dan Taksim-Nişantaşı'na ulaşabilmek için verdiğimiz mücadele dillere destan olur. 2 saatlik uğraşımızda 40'dan fazla taksi boş olduğu halde almadı bizi. Yarıdan fazlasının "Arap turist"i tercih ettiğine bizzat tanık oldum. Ve ne yazık ki bu taksicilerin AKP'ye yakın olduğu için kayırıldığını, tutanaklara göre yaptırım uygulanamadığını öğrendim. İstanbul'da bana 4 gün boyunca eşlik edip, mutlu anlar yaşatırken taksicilerle mücadele eden A.G'ye teşekkür ediyorum. Resmen meydan savaşı vererek İstanbul hasretimi zirveye çıkardığı için bir taraftan cancağızıma üzüldüm ve teşekkür ediyorum. Dayanamadım bu işkenceye CHP'nin İBB Grup Başkanvekili Av. Doğan Subaşı'nı arayarak durumu sordum. Kuleli'den kardeşim olan Subaşı; "3 yılda defalarca gündeme getirip 5 bin taksi talebimizi reddeden AKP; kendi yandaşlarına rant sağlayıp, CHP ve İmamoğlu Belediyesine darbe vurmak için tekliflerimizi reddederek sadece İstanbulluya ihanet etmekle kalmıyorlar. Turizme de darbe vuruyorlar. Bizim çabalarımızı AKP ve MHP oyları ile kabul etmedikleri gibi, hükümetin sopası ile 16 milyon İstanbullu ile beraber günlük 3-5 milyon turisti de cezalandırıyorlar. İstanbul'a ihanete