Selâm olsun Hz. Adem (as) ve Hz. Havva'ya

Bugünlerde ünlü bir sanatçımızın şarkısında "Selâm söyleyin o cahil Havva ile Adem'e" ifadesini kullanmasını tepki ile karşılayanlardanız. Bütün semavî kitaplarda adı geçen bir peygamberle alay etmek sanat mıdır Dinî değerler ile hiçbir şekilde "sanat perdesi altında" alay edilemez.Meleklerin anlayamadığı "Talim-i esma-isimlerin talimi" mu'cizesi ile insanoğlunun ilim ve fenlerdeki harikalarla mükemmelliğin özüne ulaşabildiğini gösteren ve teşvik eden İlâhî hediyeye hakaret etmek sanatçıya yakışır mı Usta bir sanatçı için işlenecek başka konu mu kalmadı ARZIN HALİFESİ Rabbimiz meleklerine yeryüzünde bir halife yaratacağını söyledi. Hz. Âdem yaratılıp ruh üflendi, melekler Allah'ın emrini dinleyerek secde, İblis ise isyan etti. Hz. Havva yaratıldı ve her ikisi de Cennette yaşamaya başladı. Hayat rehberimiz Kur'ân'da bu olay şöyle anlatılır: "Dedik ki: 'Ey Âdem, sen ve eşin Cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." (Bakara Sûresi, 35) YASAK MEYVE Hz. Havva ve Hz. Âdem Cennette yasak meyve ile imtihan edildiler, meyveden yediler. Meyvenin ne olduğu ise Taha Sûresinde (115-119) açıkça bildiriliyor: "Doğrusu bundan önce Âdem'e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (kararlılık) bulmadık. Bir vakit meleklere: 'Âdem'e secde edin' demiştik; İblis'ten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti. Biz de şöyle demiştik: 'Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi Cennetten çıkarmasın, sonra sıkıntı çeker, perişan olursun. Doğrusu senin acıkmaman ve çıplak kalmaman Cennettedir. Ve sen orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın'" Âyetlerde yasak meyve yenildiğinde Cennetten çıkarılıp dünya yüzüne inileceği net bir şekilde açıklanmıştır. Rabbimiz bu âyetlerde Cennet hayatının mahiyetini Hz. Adem'e (as) açıkladıktan sonra, eğer meyveyi yer; yani zürriyetini almayı tercih ederse Cennetten dünya hayatı mertebesine indirileceğini, "Sakın İblis sizi Cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht