"Yâ Alî! Müminin üç alâmeti olur..."

"Akıllı kimsede üç alâmet olur. Dünyâyı hor, zelîl tutar. Cefâlar çeker. Kıtlık vaktinde sabreder." Muzaffer bin Erdeşir Mervezî hazretleri tasavvuf âlimlerindendir. 1098 (H.491)'de Türkistan'da Merv şehrinde doğdu. 1152 (H. 547)'de İran'da, Asker-i Mükrem'de vefât etti. Sonradan Bağdâd'a nakledildi. Hazret-i Ali ve Ehl-i beytin (radıyallahü anhüm) fazîleti hakkında Merâsîmü'd-Dîn fî Mevâsim-ül-Yakîn adlı eserinde şöyle nakleder: Emîr-ül mü'minîn Alî bin Ebî Tâlib "kerremallahü vecheh" rivâyet buyurmuşlardır. Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" beni huzûr-u şerîflerine çağırdı. Buyurdular ki: Yâ Alî! Sen bana Hârûn aleyhisselâmın Mûsâ aleyhisselâma olduğu gibisin. Fakat benden sonra Resûl gelmez. Sana vasiyet ederim, dinleyip, ezberlersen, şükredenlerden olursun ve şehîd olursun. Allahü teâlâ hazretleri seni kıyâmet gününde fakîh ve âlim olarak diriltir. Yâ Alî! Bil ki müminin üç alâmeti olur. Namâz kılmak, oruç tutmak ve sadaka vermek. Münâfıkın da üç alâmeti olur. Başkalarının yanında namâzın rükû'unu ve sücûdunu secdesini tam yapar. Tenhâda hiçbir rüknü yerine getirmez. Methettikleri zamân seve seve yapar. Allahü teâlâ hazretlerini açıkta çok zikreder. Yalnız kalınca Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerini unutur. Yâ Alî! Zâlimde de üç alâmet olur: Kendinden aşağı olana kahreder baskı yapar. Kâdir olduğu gücü yettiği zamân halkın malını zor ile alır. Nereden yiyip, giyindiğini hiç incelemez. Yâ Alî! Kıskançlarda da üç alâmet olur: Herkesin huzûrunda, karşısındakine yaltaklanır. Gıyâbında onu gıybet eder. Her kime musîbet erişirse,