Rüyâlara kıymet vermemelidir...

Rüyâda ve hayâlde görülen şeyler de, rüyâ ve hayâldir... Her şey, insan uyanık iken vardır... Abdullah bin Hâzır hazretleri evliyânın büyüklerinden ve hadîs âlimidir. Evliyâullahtan Yûsuf bin Hüseyin'in dayısı ve Zünnûn-i Mısrî'nin arkadaşıdır. İran'ın Rey şehrinde doğdu ve hicrî dördüncü asırda orada vefât etti. Bir sohbetinde şöyle anlattı: Rüyâlara kıymet vermemelidir. Her şey, insan uyanık iken vardır. Bunları uyanık iken görmeğe çalışmalıdır. Uyanık iken görülen, bulunan şeylere güvenilir. Bunlar, tabîr etmek istemez. Rüyâda ve hayâlde görülen şeyler de, rüyâ ve hayâldir. Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" kendi şeklini ve hele rüyâda tanıyabilmek çok güç olacağı meydandadır. Bunun için, rüyâlara nasıl güvenilebilir Melun şeytan düşmanlığını burada da gösterebilir. Araya karışarak, olmayan şeyi olmuş gibi gösterebilir. Rüyâ göreni şaşırtır. Kendi sözlerini ve işaretlerini, o şeklin sözleri ve işaretleri imiş gibi gösterir... Çoğumuzun bildiği gibi, bir gün Resûlullah Efendimiz Eshâbı ile oturuyordu. Kureyş'in ileri gelenleri ve kâfirlerin şefleri orada idiler. Seyyid-ül-beşer onlara (Vennecmi) sûresini okudu. Onların putlarını anlatan âyet-i kerimeye gelince, melun şeytan putları öven birkaç sözü, Resûlullah Efendimizin sözüne ekledi. Dinleyenler, bunları da Resûlullah Efendimizin sözü sandılar. Şeytanın sözlerini âyet-i kerimeden ayıramadılar. Orada bulunan kâfirler bağırmaya başlayarak, Muhammed bizimle sulh yaptı, putlarımızı övdü dediler. Orada bulunan Müslümanlar da, okunan sözlere şaşakaldılar! O Server şeytanın