"Müminin sahûrunun hurma ile olması ne güzeldir..."

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Oruçlu olan kimse, hurma ile iftâr etsin! Çünkü hurma bereketlidir." Şeyh Abdülhay Celvetî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Edirne'de doğdu. Babası Celvetiyye tarîkatı şeyhlerinden Saçlı İbrâhim Efendi'dir. Abdülhay Efendi, babasının yanında yetişti. Celvetiyye tarîkatını da öğrenerek babasından hilâfet aldı. Edirne Selîmiye Câmii vâizliğine ve tekke şeyhliği, İstanbul'da Eminönü Yeni Câmi vâizliği, Aziz Mahmûd Hüdâî Tekkesi şeyhliği yaptı. 1705'te (H.1117) İstanbul'da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı: Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: (Oruçlu olan kimse, hurma ile iftâr etsin! Çünkü hurma bereketlidir.) O Server, hurma ile iftâr ederdi. Hurmanın bereketli olması şöyledir ki, onun ağacına (Nahle) denir. Bu ağacın yaradılışında, topluluk ve adalet vardır. İnsanın yaradılışı da böyledir. Bunun içindir ki, Peygamberimiz Nahle ağacına, âdemoğullarının halasıdır dedi. (Halanız olan nahleye saygı gösteriniz! Çünkü bu ağaç, Âdem aleyhisselâmın çamurundan kalan artıktan yaratılmıştır) buyurdu. Görülüyor ki, Nahle, Âdem aleyhisselâmın çamurundan yaratılmıştır. Nahleye bereket buyurması, bunda her şeyin bulunduğu için olsa gerektir. Bunun için, nahlenin meyvesi olan hurma yenince, insanın parçası, dokusu olur. Böylece hurmada bulunan her şey, insana da aktarılmış olur. Hurmada bulunan sonsuz üstünlükler, bunu yiyende de bulunur. Hurmayı yiyen herkes böyle olur ise de, oruçlu kimse, iftâr zamanında, şehvetlerden ve dünyanın geçici zevklerinden temiz olduğu için, hurmadan pekçok istifâde eder. Anlattığımız faydaları daha tâm ve daha olgun