"Kullarıma güzel vaazla beni tanıt!"

Vâizler, nasihat, tövbe, kanâat, zühd, vera, takvâ ve hikmetle insanları Allahü teâlâya çağırırlar. Dahîm bin Yetim hazretleri hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 170 (m. 786) senesinde Şam'da doğdu ve 245 (m. 859) senesinde Remle şehrinde (Filistin'de) vefât etti. Hadîs ilminde "Hâfız" derecesine yükselmişti. Fıkıh ilminde de büyük bir âlimdi. İmâm-ı Evzâî'nin mezhebinde idi. Ürdün ve Filistin Kâdılığına tayin edildi. Sonra Mısır'da "Kâdı'l-kudât" (Temyiz reîsi) olmak için talepte bulundu ve hemen bu vazîfeye getirildi. Buyurdu ki: Vâizler, müttekî, sâlih âlimlerdir. Konuşmaları Allahü teâlâ için ve sevap kazanmak maksadıyla olur. Onlar, tefsîrden, hadîsten ve Selef-i sâlihînin yolunda bulunan sâlih âlimlerin siyerinden, onların güzel hâllerinden anlatırlar. Nasihat, tövbe, kanâat, zühd, vera, takvâ ve hikmetle insanları Allahü teâlâya çağırırlar. Allahü teâlâ Nahl sûresinin 125. âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyuruyor: "Kullarıma hikmet ile ve güzel vaaz ile, beni tanıt! Ve onlarla mücadeleni en güzel şekilde yap!" Yani onlarla güzel sözlerle, zarif işâretler ve latif ibârelerle konuş... Bu âlimler, insanları söyledikleri ile ümitlendirip yaptıkları ile aldatmazlar. Söylediklerini önce kendileri tatbik ederler. Tamah ve mal sevgisiyle alçalmazlar. Çünkü tamah bulunan yerden çıkan söz, her ne kadar onu hak olarak söylüyorsa da, kalblere tesir etmez ve dinleyicilere fayda vermez. Büyükler buyurdular ki: "Söz eğer kalbden söylenirse, kalbe tesir eder. Eğer heva ile söylenirse, bu söz kalbe ulaşmaz." Allahü teâlâ, Davud'a (aleyhisselâm) dünyâ sevgisi kendisini istilâ etmiş olan âlimle oturmamasını vahyetmiş, onların,