"İslâmiyetten ayrılmak insanı utandırır!.."

Kıyâmette işe yarayacak olan şey, İslâmiyetin sahibinin gösterdiği yolda yürümektir. Abdülhamîd Şirvânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Azerbaycan'da Şirvan'da doğdu. İlim tahsiline küçük yaşta başlayan Abdülhamîd Şirvânî, İstanbul ve Mısır'a giderek büyük âlimlerin sohbetlerinde bulundu. İlim tahsîlini tamamladıktan sonra, Mekke-i mükerremeye gitti talebe okutmaya başladı. Bu sırada Hindistan evliyâsından, Müceddidiyye yolunun büyüklerinden Ahmed Saîd-i Fârûkî hazretleri Hindistan'dan hicret ederek Mekke-i mükerremeye gelmişti. Abdülhamîd Şirvânî, kendisinin yetişmesi için talebelere ders okutmayı terk edip, Ahmed Saîd'in sohbetlerine koştu. Onun pekçok iltifât ve teveccühlerine mazhar oldu. Ahmed Saîd-i Fârûkî, Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye hicret ederken, Abdülhamîd Şirvânî'yi oğlu Muhammed Mazhar'a havâle etti. Muhammed Mazhar hazretleri, Abdülhamîd Şirvânî'yi kendisine halîfe tâyin etti. O da hocasının yerine geçip, çok hizmette bulundu. 1882 (H.1300) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı: Üstadımız İmam-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî hazretleri, mektubatının 1. Cild 184. Mektubunda buyuruyor ki: "Kıyâmette işe yarayacak olan şey, İslâmiyetin sahibinin gösterdiği yolda yürümektir. Hâller, kendinden geçmeler, ilimler, marifetler, işaretler ve kerâmetler, bu yolda iken hâsıl olurlarsa, çok iyidir ve büyük nîmettirler. Bu yoldan sapık iken hâsıl olurlarsa, haraplıktır, istidrâcdır, felakete sebep olurlar.