Her hastalığın aslı çok yemek yemedir

Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Her hastalığın aslı çok yemek yemedir." Ahmed bin Alevî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Seyyid olup, Hazret-i Ali'nin "radıyallahü anh" soyundan geldiği için Alevî denilmiştir. Yemen'de doğdu. 1565 (H.973)'te Yemen'in Terîm şehrinde vefât etti. Memleketinin büyük alimlerinden tasavvuf, fıkıh, hadîs ilimlerini öğrendi. Ahmed bin Alevî, çok defâ Hızır aleyhisselâm ile görüşürdü. Bir gün talebesi Muhdâr gelip, kendisiyle Hızır aleyhisselâmı görüştürmesini istedi. O da; "Yavrum, sen onunla karşılaşacaksın. Fakat görüşemeyeceksin." buyurdu. O talebe, Mi'câz adlı meşhûr bir dağa gitti, orada Hızır aleyhisselâm bir köylü kılığında karşısına çıktı. Fakat o farkına varıp tanımadı. Ondan uzaklaştığında, Hızır aleyhisselâm ona seslenip; "Ey Muhdâr! Senin ihtiyâcını hocan Ahmed bin Alevî giderir. Benden ona selâm götür." dedi. Talebe; "Ne olur durun, sizinle görüşmek istiyorum." dedi. Hızır aleyhisselâm da; "Hocan sana görüşemeyeceğini söylemişti!" buyurdu ve kayboldu. Talebelerinden birine şöyle buyurdu: "Âlimler buyurdular ki: Yemenin yedi mertebesi vardır. Birincisi yaşayacak kadar yemek; ikincisi, farz namazı kılacak ve farz olan orucu tutacak kadar yemek. Bu iki mertebe yemek farzdır. Üçüncüsü, nâfile olan namazı ve nafile orucu tutabilecek kadar yemek. Bu kadar yemek müstehabdır. İmâm-ı Gazâlî bu konuya dâir; "Akıl sâhiplerinin gâyesi Cennet'te Allahü teâlâya kavuşmaktır. Allahü teâlâya kavuşmak ise, ilim ve amel ile olur. Bunlara bedenin sıhhati ve selâmeti ile devâm edilebilir.