Hazreti Ebû Bekr'i üstün kılan beş haslet...

Hazreti Ali bir gün Hazreti Ebû Bekr'e şöyle sordu: "Sen hepimizden üstünsün. Bu dereceye nasıl vardın" Kemâl Cündî hazretleri Türkistan evliyâsındandır. Necmeddîn-i Kübrâ hazretlerinin huzûrunda yetişti. On ikinci (h. 6.) asrın ikinci yarısında vefât etti. Sohbetlerinde şunları anlattı... Büyüklerden biri anlattı:-Bir gün Mescid-i harama gitmiştim. Bir genç gördüm ki, iyice zayıflamış ve rengi açlıktan sararmıştı. Onun o hâli beni çok duygulandırdı, gence acıdım. Cebimdeki kesede, yüz altın kadar vardı. Keseyi çıkarıp gence uzattım. "Kardeşim şu keseyi al, ihtiyâçlarına sarf et" dedim. Bana bakmadı bile. Çok ısrar ettim. Israrımı birkaç defa tekrarladım. Nihâyet başını kaldırdı ve "Ey efendi, benim şu anda içinde bulunduğum hâli, Cennete bile değişmem. Senin verdiğin şu âdi dünyalığa mı değişeyim" dedi.Hazreti Ali bir gün Hazreti Ebû Bekr'in "radıyallahü anhüma" yanına ziyârete gittiğinde sordu: "Yâ Ebâ Bekr! Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) halîfesi olmakla şereflendin. Sen hepimizden de üstünsün. Bu dereceye nasıl vardın Anlatır mısın" Hazreti Ebû Bekr de; "Şu beş şey ile: 1. İnsanları iki gruba ayrılmış gördüm. Bir kısmı dünyâ, bir kısmı âhıreti istiyorlardı. Ben âhıreti, yanî Allahü teâlâyı istedim. 2. İslâmiyetle şereflendikten sonra, bir gün bile midemi yiyeceklerle tam olarak doldurmadım. 3. Ağzıma hiç içki koymadım. 4. Önüme, biri dünyâya âit, diğeri de âhırete âit olan iki iş çıkınca, âhıreti dünyâya tercih ettim. 5. Peygamber efendimizle arkadaş olmakla şereflendim. Bu arkadaşlığımı, elimden geldiğince iyi yapmaya gayret gösterdim." Bunları dinleyen Hazreti Ali, "Mübârek olsun yâ