"Eşkıyâ tehlikesi geçene kadar yola çıkmıyoruz!"

Mevlana Abdüllatîf Câmî hazretleri bir hac dönüşünde, yolda düşman ve eşkıyâ tehlikesi olduğunu haber aldı!.. Mevlana Abdüllatîf Câmî hazretleri İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Şeyhülislâm Ahmed-i Nâmıkî Câmî'nin soyundandır. 1555 (H.963) senesinde Hârezm'de vefât etti. İlk tahsilini babasından aldı. Daha sonra devrin büyük âlimlerinden Muhammed bin Sıddîk Hubûşânî'nin talebeleri arasına katıldı. Zamânında bulunan âlim ve evliyânın önde gelenlerinden oldu. Hocasından aldığı icâzetle talebe yetiştirdi. İstanbul'a giderek Kânûnî Sultan Süleymân Han ile görüşüp sohbet etti. Mevlana Abdüllatîf Câmî hazretleri 1551 senesinde Edirne'den Semerkand'a gitmek üzere iki yüz dervişten fazla bir toplulukla Dobruca'ya doğru yola çıktı. Kendisini uğurlamak üzere Kazasker Abdurrahmân Efendi, Câfer Efendi, bâzı vezirlerle emirler hazır idiler. Ancak dervişler pek yoksul olup yanlarında kendilerine yol azığı yapabilecek hiçbir şeyleri yoktu. Atı olanlar atlarına verecek arpadan mahrumdular. Şeyh hazretleri de atını dervişlerden birine verdiği için yaya kalmıştı. Bu hâl onları yolcu edenlerin üzülmelerine yol açtı. Onların bu üzüntülü hâlleri Şeyh'in gözünden kaçmadı. Muhabbet nazarı ile Edirne tarafına baktı. Kısa bir müddet sonra Sultanın Hazinedarbaşı gelerek herkesin hayret dolu bakışları arasında, yüz bin akçeden fazla bir parayı Şeyh hazretlerine teslim etti. Hazret-i Şeyh bu parayı yanında bulunan yardımcısı Mevlânâ Şihâbüddîn'e vererek dervişlerin ihtiyâçlarını karşılattı. Herkes ziyâdesiyle memnun olup Sultan'a hayır duâlar etti. Bunun gibi nice kerâmetleri görülmüştür...