Cemaat rahmet, tefrika, bölünmek, ise azaptır!..

Müslümanların hak üzerinde birleşmeleri, Allahü teâlânın merhamet etmesine sebep olur. Şeyh Müftî hazretleri Kânûnî Sultan Süleymân Hân zamânında yaşamış âlim ve velîlerdendir. Asıl adı Abdülkerîm Efendi'dir. Kirmastı'da (Bugünkü adı Mustafakemalpaşa) doğdu. Bursa'ya giderek Karabâlî'nin derslerine devâm etti, "İmâmzâde" diye tanınan zâtın hizmetine girdi. Onun sohbetlerinde bulunup, feyiz aldı. Sonra, İstanbul'da Küçük Ayasofya Camii'nde vaaz etti. İlminin çokluğunu, zamanın Pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleymân Han duyunca, maaş bağladı. Daha sonra memleketine döndü. 1544 (H.951) senesinde orada vefât etti. Bir vaazında şunları anlattı: Cemaat rahmettir. Yâni Müslümanların hak üzerinde birleşmeleri, Allahü teâlânın merhamet etmesine sebep olur. Tefrika bölünmek ise azaptır. Yâni, Müslümanların topluluğundan ayrılmak, Allahü teâlânın azap yapmasına sebep olur. Demek ki, her Müslümanın doğru yolda olanlara katılması lâzımdır. Îmanı doğru olanlar az olsa dahî, bunlara katılmalı, bunlar gibi inanmalıdır. Doğru yol, Eshâb-ı kirâmın yoludur. Bu yolda olanlara, (Ehl-i sünnet vel-cemaat) denir. Eshâb-ı kirâmdan sonra, ortaya çıkan bâtıl, bozuk kimselerin çok olması insanı şaşırtmamalıdır. (Ehl-i sünnet vel-cemaat) demek, Resûlullah efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" ve Eshâb-ı kirâmın gittikleri doğru yolda bulunan âlimler demektir. (Sivâd-i a'zam), yâni İslâm âlimlerinin çoğu böyle idiler. Hak olan cemaat ve yetmişüç fırka içinde Cehennemden kurtulacağı bildirilmiş olan (Fırka-i nâciyye) bunlardır. Kur'ân-ı kerimde, (Parçalanmayınız!) buyuruldu. Bu âyet-i