Enflasyon değil, olimpiyat "sıfırlandı"

9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel, milletin itimat ve sevgisine mazhar olmuş "makul ve sevilen bir devlet adamı" idi. Nur içinde yatsın. İstanbul Olimpiyatlarının hazırlıkları için ilk adım kendisinin döneminde ve destekleriyle atılmıştır. Kendisinin attığı bu "mühim adım" yıllar sonra İstanbul'un "olimpiyat şehri" olma şansını burun farkı ile Tokyo'ya kaybettiği oylamada, ülkemiz için yakalanan önemli bir fırsat da olmuştu. Türkiye'nin olimpiyatları gerçekleştirme arzusu ve Olimpiyat adaylığımız için arazi tahsisi kendisinin dönemine rastladı. Tabii bu bir plan, devlet ciddiyeti ve eşgüdüm gerektiriyordu. Öyle de yapıldı. Türkiye ilk defa RefahYol Hükümeti döneminde olimpiyat kanununu çıkararak bu işe "kanunla başlayan dünyanın tek iddialı ülkesi" unvanını kazandı. Ardından organizasyon için; Spor Bakanı, Vali, Belediye Başkanı, GSGM, İstanbul İl Spor Müdürü, Millî Olimpiyat Komite Başkanından oluşan (İOOHDK) İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık Düzenleme Kurulu oluşturuldu. Elbette yetmiyordu... Uluslararası Olimpiyat Komitesi aday illerden içi dolu bir tanıtım dosyası da bekliyordu. Bunun için Olimpiyat Köyü'nün kurulacağı bir arazi, meşalenin yakılıp seremoninin yapılacağı bir stat yapılması gerekiyordu.Tabii ulaşım ve zamanlama da mühimdi. O nedenle kafilelerin ineceği havalimanı, köye ulaşılacak bağlantı yolları, salon ve atletizm pistlerinin bulunacağı alanlar hepsi planlandı. 3 etap kamulaştırma yapılıp, 4. sü için de gayret edildi. Bu fakir millet, bu hedef ve plan için milyonlarca lira harcadı. Hatta o tarihlerde içinde bizim de bulunma şerefine eriştiğimiz 6-7 kişilik İOOHD Kurulunca Atatürk Olimpiyat Stadı ihalesi gerçekleştirildi. İş önce 78,8 milyon dolara ihale edilirken, ihalenin son pazarlığı da basının huzurunda bizzat dönemin İBB Başkanı ve kurulumuzun üyesi Sn. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bey tarafından yapıldı. İhale Tekfen İnşaat-(Fransız) Campenon Bernard S.A.E. adlı bir konsorsiyuma teslim edildi. Stadın temeli de 1999 yılında 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel ile birlikte atıldı. Bilahare Hıncal Uluç'un yazılarına duyarsız kalmayan merhum Başbakanımız Mesut Yılmaz Bey'in onayı ile stadyum projesine bir de çatı ilave edilerek, ihale 100 milyon dolara yükseltildi ve iş tamamlandı. Arz ettiğim gibi 1994 yılında planlanarak 2002 yılında stadın tamamlanması ile iddialı bir pozisyona gelen Devletin İstanbul Olimpiyatları planına "şimdi ne oldu" dersiniz İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu Bey; "İddialıyız, 2036'ya aday olacağız." diyor. Ben de şimdi buradan soruyorum. Sayın Başkanım; başlangıçtan bugüne devletin eşgüdümü ile iddialı hale gelen İstanbul Olimpiyatları konusunda "son 20 yılda çok şey kaybettik" ve şansımız son yılllarda yapılan "hatalı uygulamalar" ile yarı yarıya azaldı. O köprünün altından çok sular aktı. Büyük masraf ve emekle gelinen bu başlangıcın heba olduğunu size yeni kurduğunuz "olimpiyat kurulunuzdan" aktaran birileri olmamış olabilir. Şayet; bu konuda bilgi ve arşive ihtiyacınız olursa, biz her zaman yanınızdayız. İstanbul adına bu hataları telafi etme çabalarınız olacaksa; haydi buyurun, "birlikte yeniden başlayalım" ve bir devletin 30-40 yıllık "olimpiyat planının nasıl bozulduğunu" şehreminimiz olarak önce size, sonra da tüm kamuoyuna