"Yeter ki kalbin temiz olsun..."

"Kalbi temiz olanları yüce Rabbim her zaman dedikodudan da iftiradan da korumuştur..." İnsanların ömrü boyunca nice insanlarla tanışıklığı olmuştur. Niceleriyle arkadaş olmuştur. Bunların arasında "canım" diyebileceği, "dost" diyebileceği ve sırtını dönebileceği arkadaş sayısı üçü beşi geçmemiştir Derler ki: "Kötü arkadaş çoğu zaman insanın başını belaya sokar..." Bunun için derler ki: "İnsan muhatap olduğu insanları iyi seçmelidir." Elbette bu konuda kimse kötü arkadaş seçmek istemez. Herkes arkadaşının iyi olduğunu düşünür. İyi olmasını ister. Peki arkadaşın iyi olup olmadığını nasıl anlarsınız İşte benim anlatacağım hatıram yaşadığım bir hadise ile kimlerin dost kimlerin düşman, kimin iyi arkadaş kimin kötü arkadaş olduğunu bana anlatması açısından unutulmaz bir hatıradır. Bu hatıra bizzat benim başımdan geçen ilginç bir hikâyedir. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen bir arkadaşım vardı. Onunla biz arkadaşlıktan öte bir dost idik. Hani derler ya yediğimiz içtiğimiz bir giderdi. Öyleydik Ama bir gün ona istediği bir şeyi almadım. Herhangi bir art niyetim olmadan vuku buldu bu olay. Ne bileyim o an için almamam gerekti Ama bu arkadaşım sırf ona istediği şeyi almadığım için benimle kavga etmeyi tercih etti. Sonra da benimle ilgili dostluğunu bitirmeye karar vermiş olacak ki iyi günlerimizde birbirimize anlattığımız, birlikte yaşadığımız iyi gün konuşmalarımı, hâl ve hareketlerimi diğer bir ifadeyle 'özellerimi' veya 'sırlarımı' çevresine yaymaya