Okumaya devam edecek misin

"Babamın da beni okutamadığını anlatıp "tornacıya mı versem, marangoza mı" dediğini söyledim" Ayakkabı boyarken tanıştığımız ilkokul 5. sınıfa giden İsmaillere götürdüğümüz ücretsiz siyah beyaz TV konusunda babası da ikna olunca İsmail çok sevinmişti. Ertesi günden itibaren yine her gün emekliler parkına gelip ayakkabı boyacılığına devam ediyor, ama gün aşırı yanıma uğruyor ayakkabılarımı boyamayı teklif ediyordu. Para almak istemese de "emeğinin karşılığını" vererek boyatıyordum. Bir gün İsmail'e dedim ki: "Boya sandığın ağır. Her akşam mahalleye kadar götürüp getirme. Akşam giderken bizim dükkâna bırakırsın. Sabahları zaten biz senden erken açıyoruz. Korkma boyalarına zarar gelmez." Çok sevindi. İlk gün biraz çekindi ama sonraki günlerde alıştı. O sezon öyle geçti. İsmail 5. sınıfı bitirdi. "Eh İsmail okul bitti mi amcam" diye sordum. Sevinçle "bitirdim" dedi. "Ne yapacaksın, okumaya devam edecek misin" dedim. "Hayır okumayacağım" dedi. "O zaman baban yarın yanıma bir uğrasın" dedim. Ertesi gün babası iş yerime geldi. Bir çay ısmarladım. Kendisine "Mehmet Amca bu böyle emekliler parkında boya sandığıyla olmaz" dedim. "Ne yapalım, çocuk ağır işlerde çalışamaz ki" dedi. O hâlde benim bir fikrim var. Manisa Belediye Başkan Vekili Mimar Mühendis bir akrabam var, Selahattin Bey. Ben İsmail'i onun yanına vermeyi düşünüyorum. Kısa sürede İsmail çevreyi tanısın. Hâl hareketleri değişir" deyince boynunu büktü. Ona kendi hayatımdan örnek verdim. Benim babamın da beni okutamadığını anlattım. Beni "tornacıya