Neşemiz yerine gelmişti

Manisa'da bir takvim satışı hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...Adam beş adet daha takvim bırak diye söyleyince bende kalmadığı için o heyecanla Eyüp Abi'ye dedim ki:-Abi sende kalan takvimleri de buraya getir.O da sevinç içinde elindeki takvimlerin hepsini getirdi. O masada tam yirmi takvim verdik. Adam hemen parasını ödedi...Bu gelişmelerle birlikte az önce içeri girerken yaşadığım içimdeki tedirginlik ve heyecan, yerini sükûnete bıraktı. Rahatladım. Hatta adamın yanındaki sandalyeye izin istemeye bile gerek duymadan oturdum. Dedim ki:-Abiciğim sen çok iyi bir insansın. Akşamdan beri satamadığımız takvimleri tek başına aldın sana çok teşekkür ederim.O bir şey demeden işine bakıyor, bir yandan da beni dinliyordu:-Benim adım Orhan Yavuz Ejder. Türkiye gazetesinde çalışıyorum. Büromuz da merkezde, Tekel Müdürlüğünün hemen yanı. İnşallah sizi de çay içmeye bekleriz... Bu arada adınız neydi abi-Mehmet.-Mehmet Abi, şu anda çok meşgulsünüz. Yarın kaçta mekânınız açılıyor, ziyaretinize geleceğim, deyince adam "her gün sabah saat 11.00'de açarız. O saatlerde de ben burada olurum" dedi. "İyi geceler" deyip meyhaneden çıktık.Saat 01.00'e yaklaşıyordu. Elimizdeki kalan bütün takvimleri o birahanede satmıştık. Ellerimiz boşaldı neşemiz yerine geldi ya saat gecenin biri olmuş kimin umurunda...Eyüp Abi de ben de evliyiz. İkişer de çocuğumuz