Hâkim Bey'in tek şartı!

"Hâkim Bey iki orta kahve söyledi. Allah'tan durum müsaitti, kahve içimi sohbete daldık..." Manisa'da bir gazete abone hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Hâkim Bey, "buyur otur" derken samimi duygusunu da söylemekten çekinmedi: "Yahu kardeşim ben öyle sana şaka olsun diye söylemiştim. Sen ciddiye alıp gelmişsin!" Ben de, "Beyefendi sizin gibi yakışıklı, güler yüzlü, babacan, yüce devletimizin bir hâkimini bulmuşken hiç bırakır mıyım" dedim. Bu sözler Hâkim Bey'in daha çok hoşuna gitti. Başladı kahkaha atmaya. "O zaman otur sana bir şeyler ikram edeyim" dedi. Hâkim Bey iki orta kahve söyledi. Allah'tan iş durum da müsaitti, kahve içimi sohbete daldık. Getirdiğim ansiklopedileri hediye ettim. "Efendim dilerseniz size gazete gönderelim" dedim. Hâkim Bey "Yok delikanlı sağ ol alamam" dedi. Ben yine kibarca ısrar ederek, "Beyim hiç olmasa bir ay getirelim ne olur" dedim yarı boynumu bükerek Hâkim Bey "Delikanlı seni sevdim. Hadi kırmayayım. Yalnız sadece bir ay getir. Ondan sonra getirme tamam mı" dedi. Ben de "Peki Efendim" dedim. "Yalnız bir şartım var. Ben yedinci katta oturuyorum. Her gün gazeteyi daire kapısına getir. Kapının zilini çal. Hanım çıkar alır. Sakın kapı koluna filan takma, tamam mı" dedi. Ben de "Peki efendim aynen dediğiniz gibi yapacağım" dedim. Ama nasıl seviniyorum, bir abone daha bulduk diye Allah'ım sana şükürler olsun Bu arada "Hâkim Bey bir aylık gazete parasını da peşin alayım merdivenleri daha hızlı çıkarım" deyince gülüştük. Yanılmıyorsam bir aylık gazete bedeli 15 liraydı.