"Endişeye ve şüpheye düşme!.."

"Bu kar tünellerinden geçerken öyle güzel bir gül kokusu hissediyordum ki anlatamam" Siirt'in Baykan ilçesinde cami aramaya çalışırken birisine "burada cami nerede" diye sordum. Tek bir cami varmış. O yıllarda üstü toprak bir bina idi. Yanında da müezzinin ezan okurken barınabileceği bir ağaç dallarından oluşan bir düzenek vardı. Çevrede ise zannedersem resmî daire olan birkaç bina vardı. Sene 1968'den söz ediyorum. Tarif edilen camide öğle ve ikindiyi eda ettim. Çıkışa yöneldiğimde iki kişi bana doğru geldi. Halimden anlamış olmalılar ki nereye gitmek istediğimi sordular. Kasrik Köyüne gitmek istediğimi söyledim. "Hatta buraya gelirken dostlarım 'seni orada kurt kuş yer' diye de tembih etmişlerdi" dedim. Onlar da "yakınlarımız bize de böyle söylemişti" dediler. Beni de yanlarına aldılar ve biz Siirt'e döndük. Orada beni, ömrünün yarısını çilehanede geçirmiş olduğunu sonradan öğrendiğim Hacı Sadullah Efendinin yanına bıraktılar. O zatın bana ilk nasihati: "Endişeye şüpheye düşme, yollar açılacak ve sen dergâhı ziyaret edeceksin" oldu. Zannederim bir hafta sonra dergâhtan bir kişi geldi. Beraber Baykan'dan geçerek Kasrik köyü yol ayrımında indik. Ocak ayı sonlarıydı. Köyle ana yol arası kar yüksekliği Silvan'da gördüğüm adam boyu kardan daha yüksekti. Kar tünellerinden gidilebiliyordu. Kar tünellerinden geçerken öyle güzel bir gül kokusu hissediyordum ki anlatamam. Bir hafta sonra dergâha varabildik... Sözü fazla uzatmayayım dönüş için Doktor Ahmet Bey kendisi