Bir takvim deyip geçmeyin...

"Orhan, ben bu birahaneyi devredeceğim, bu işleri bırakmaya karar verdim..." Manisa'da bir takvim satışı hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Dün akşam birahanede bizden yirmi tane Türkiye Takvimi alıp parasını da hemen ödeyen Mehmet Bey, ziyaretime çok memnun olmuştu... Yanımda götürdüğüm Hakikat Kitabevi'nin yayınlarından bir demet kitabı ve o yıllarda Türkiye gazetesinin okuyucularımıza her ay hediye ettiği evliya hayatlarını anlatan ses kasetlerinden birkaç tanesini ona hediye olarak getirdiğimi söyledim. Çok memnun oldu. Ardından dedim ki:"Abi çok güzel bir gazetemiz var. Mümkün ise sizi abone yapayım. Her gün arkadaşlar mekânınıza getirir."Mehmet Abi hiç tereddüt etmeden "tamam Orhan'ım onu da gönder" dedi gülümsedi. Çay söyledi. Mehmet Abiyle iki dakikada kırk yıllık ahbap canciğer olduk.Artık her hafta onun ziyaretine gitmeye başladım. Bir takvim deyip geçmemek lazım...Mehmet Abi bir yıla yakın gazete aboneliğine devam etti. Bir gün o benim yanıma geldi. "Orhan ben bu birahaneyi devredeceğim kardeş, bu işleri bırakmaya karar verdim" dedi."Rızkı veren Allah'tır abi çok iyi olur" dedim.O tarihlerde ben görevim nedeniyle Akhisar'a taşındım. Mehmet Abiye birahaneyi devralmak için yüklü bir para teklif etmişler. O da düşünmüş "yahu ben işlerden kurtulacağım ama benim yüzümden başkaları bu işlere bulaşacak" diye muhasebe yapmış...Nasıl bir radikal karar verdiyse veya nasıl bir takva ruhuna sahip olduysa Mehmet Abi o devir için teklif