Tarık Sezai Karatepe

Yenisöz

Sen yoksun diye!

"Müjdecim!" İnsan, seninle anlam kazandı; seninle manasına kavuştu, varlık. Sen yoksun diye, yüzler gülmüyor; tahammül sınırını aştı hayat. Yokluğunu fırsat bilenler, kan gölüne çevirdiler dünyayı. Kuzey, güneyi eziyor; kara bulutlar çöküyor, semadan tüm evrene Yaradan'ın üstünlük ölçüsü "takva" iken, "ne mutlu" ırklar türedi. İlahlık yarışına g

15 Temmuz Fetö İhanetinin Kara Kutusu: Aselsan Cinayetleri

"Neden milyar dolarlık uçaklar, helikopterler, radar sistemleri, haberleşme araçları alıyoruz da, Kandil'deki zerdüştle mücadele edemiyoruz Neden bizim de yerli, milli, adamakıllı bir savunma sanayimiz yok Neden havada uçan, yerde gezen, denizleri yaran Abd, İngiliz, Yunan uçakları tankları gemileri... bizim sistemde "dost(!)" görünüyor Onlar dost

Zilan Deresi: Bir ümmet coğrafyası

Temmuz 1930 İbrahim Nebi'den bu yana, Hak uğruna, 'Savaş' deyince savaşan, 'barış' deyince barışan Zilan, kulakları sağır eden mitralyöz sesleriyle sarsıldı. Gelen tanıdıktı. Musul'u, Kerkük'ü, 12 Adalar'ı, Batum'u, Batı Trakya'yı... kaşla göz arasında gavura teslim eden adam, tepesine çullanmıştı. "Siz Doğu Türkleri(!), ne hakkınız olabilir ki! '

Srebrenitsa: 8372 yalanı!

BM yeryüzünün en organize terör örgütü, NATO egemenlerin yedeğiydi. Ümmetin yiğitleri ise 'durumdan vazife çıkararak', 7 kıtadan akın akın gelip, oluk oluk kanlarını akıttılar. Ağrılı Selami Yurdan şehitlerin ilkiydi. Bingöllü Edip ile Adil, az sonra da Ürgüplü Ahmet izledi onu. Ardından Ebubekir, Renda, Said, İlhan, Abdülmetin, Yusuf, Güven, Muam

5 Temmuz 93 Başbağlar

Osmanlı'nın uç beyi, kale gibi iman beldesi Başbağlar, kimliğini korumuş; laikseküler aymazlığa geçit vermemişti.Gizliaçık bütün planların uğrak yeriydi, Başbağlar. Onca uğraşa rağmen, bir çakıl taşı sökememişti, ateist blok.Başbağlar düşerse, Anadolu düşerdi.Bu kez servis edilen, militer zorbalıktı. Akşam abdestiyle günün yorgunluğunu atan 22 adam

"İstanbul Sözleşmesi" değil, "Veda Hutbesi!"

"Bir şeyin şuyuu vukuundan beterdir." kaidesi terkedilerek İstanbul Sözleşmesi o denli konuşuldu ki... "Dünyada hak, suç ve suçlularla ilgili başka kaynak yok!" noktasına gelindi. "Reklamın kötüsü olmaz"dı. İstanbul Sözleşmesi, içine ustaca giydirilmiş birkaç maddeyle amacına çoktan ulaşmıştı. Aklı sıra "Özel bir izleme mekanızması" kuruyor;

'Güzel bir borç!' ya da Karz-ı Hasen!

Emanet ve ehliyet şuuruna sahip insanlar, emanete sahip çıkmayı ve ehliyete hâiz olmayı şiar edinirler. Bilirler ki sendeki senin değildir. Dağıttığın senindir. Dağıtmak, artırmaktır. Dağıttığın dönüp dolaşıp bir gün seni bulacaktır. Durgun bir gölde, ancak solucanlar hayat bulur. Oysa nehirler, envâi çeşit balıklarla doludur. Nehirler hem çayla

Necip' bir şair, 'fazil' bir yürek!

"Geldik işte! Şu dağların ardında, aradığın! Burda başlar, hayat yolculuğu!" "Ya otuz yıl Yaşamamış mı, hiç gelmemiş mi dünyaya Hatırası, hayalleri... Dünü, yarını...!" "Saati işlemiş, o durmuş; bunca sene. 'Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuş... Derin bir pişmanlıkmış, aykırı bir duruş!" "Sen tut, Istanbul'u, Sorbon'u bırak; Şemdinlili Kürt H

"Bir şiir ateşle"

İnkalar, Mayalar, Aztekler, Kızılderililer ülkesi Amerika'da İslam hep vardı. AmerikalıPeygamberler, yerli ağalara, derebeylerine karşı cihad ettiler, halklarının haklarını savundular."Onlara, iyice açıklasın diye her peygamberi kendi kavminin dili ile gönderdik. Artık,Allah dileyeni saptırır, dileyeni de doğru yola iletir. Çünkü O, güçlüdür; hikme

Filistin, Anadoludur!

Yurdundan yuvandan ayrı düşeli on altı takvim eskitmiştin. Bir sabah Bihaç'a snaypır kalleşliği dokununca için geçti birden, burkuldu yüreğin. Durmam, duramam buralarda! Emperyal Kıta'da haçlı artığı, fetihten kalan dostluğa kurşun sıkmış. Tito'nun gözdeleri, şimdi her biri bir katedralde, Vatikanlı Paul emriyle coğrafyama göz dikmiş, anı gözlüyor