Lahey'de terör devleti İsrail aleyhine açılan dava neden önemli

7 Ekim'den beri Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında katliamını sürdüren katil Netenyahu liderliğindeki İsrail, tarihinde ilk defa hesap veriyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı "soykırım" davası, İslam ülkelerine adeta ders oldu.

Güney Afrika açtığı davanın temelini de sağlam bir zemine oturttu. Ülke avukatlarının davadaki savunmaları ve sundukları deliller ayakta alkışlanacak nitelikteydi.

Uluslararası Adalet Divanı'nın üyeleri dünyanın çeşitli ülkelerinden seçilen 15 yargıçtan oluşuyor. Divan, devletler arasındaki uyuşmazlıkları çözme misyonu üstleniyor. Bugün Lahey'de süren davada da Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından "İsrail devletine" dava açıldı.

Açılan dava karşısında neye uğradığını şaşıran İsrail'in acziyeti verdikleri ilk savunmayla ortaya çıktı. Terör devleti İsrail'in avukatları; "Gazze'de yaşananlar Güney Afrika'yı etkilemiyor. Davayı usülden reddedin" diyerek,içinde bulundukları acizliğitüm dünyaya ispatlamış oldu. ÇünküUluslararası Adalet Divanı Sözleşmesi'nin 9. maddesinde, "Üye bir ülke, doğrudan çatışmayla bağlantısı olmasa dahi, diğerine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açabilir" şartı bulunuyor. İsrail de Güney Afrika Cumhuriyeti de Uluslararası Adalet Divanı'na üye olduğundan davada teknik bir sorun bulunmuyor.

Soykırım suçunun oluşması için gereken deliller!

Katil İsrail, uluslararası hukukta soykırım suçunun maddi ve manevi unsurları arasında gösterilen bütün filleri gerçekleştirdi.

Bir suçun soykırım sayılabilmesi için, maddi ve manevi unsurlarının oluşması gerekiyor.

Manevi unsur: Ulusal, etkin, ırki veya dini bir grubu kısmen veya tamamen yok etme kastı bulunması.

Maddi unsur: Dinsel, ırki, etnik veya dini grubu yok etme kastı için uluslararası sözleşmelerde sayılan fiillerden birisini işlemesi.

Katil İsrail devleti, "kasten öldürme" fiilini de "kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme" fiilini de "grubun tamamen veya kısmen fiziksel olarak yok olmasına neden olacağı hesaplanan yaşam şartlarına kasten maruz bırakılması" fiilini de "doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması" fiilini de acımasız saldırılarıyla gerçekleştirdi.

Lahey'deki mahkemede İsrail dünya ile "Biz sivilleri korumak için operasyon başlattık" diye savunma yapıp dalga geçse de 25 bini aşkın masum sivili katletti. Katledilen sivillerin yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Sivil yerleşim yerlerinden; hastanelere, okullara, camilere, mülteci kamplarına yönelik saldırılar ve yaralıları taşıyan ambulans konvoylarının dahi vurulması "soykırıma" birer delil niteliği taşıyor.

Uluslararası hukuk, biraz önce saydığımız fiillerden birisi gerçekleşse bile