28 Şubat artıklarının yeni metodu!

28 Şubat 1997 darbesinin üzerinden 27 koca yıl geçse de darbeci zihnin artıkları maalesef propagandalarına etkin bir şekilde devam ediyor.

Mesela Birgün gazetesi hâlâ öğrencilerin namaz kılmasına "skandal" deyip, manşetinden haber servis edebiliyor..

Hâlâ başörtüsü takan hanımlara sokakta, otobüste, metroda hakaret edilebiliyor..

Hâlâ CHP tarafından Etimesgut'a belediye başkan adayı yapılan bir siyasetçi, "İmam Hatip okullarını" nefretle hedefe koyabiliyor.

Hâlâ birileri çıkıp, Allah'ın nizamı "şeriata" sövebiliyor.. Söven kişi yine birileri tarafından savunulurken, inancına küfredilmesine tepki gösteren Müslümanlar hakarete maruz kalıyor..

Hâlâ bir üniversitede öğretim görevlisi, eğitim verdiği binada bulunan "mescidden rahatsız" olabiliyor..

Hâlâ birileri "Tevhid sancağı" taşıdığı için darbediliyor ve onu darbedeni savunup Tevhid bayrağına hakaret edebiliyorlar..

AK Parti iktidarının "inanç özgürlüğünü" güçlü bir şekilde tesis etmesiyle 28 Şubat'ta eğitim hakkı ellerinden alınan başörtülüler artık rütbeli birer asker bile olabiliyorken, bu darbe artıklarının büyük çoğunluğu dindarlara olan nefretlerini saklamak zorunda kalıyor..

Toplumu geren, biraz önce verdiğim o münferit olaylar yaşandığında başlarını çıkartabiliyorlar ancak..

Onun dışında konuşamıyor, konuşamadıkça da sinirden kuduruyorlar..

Sinirden kuduran darbeci artıkları, toplumu uzun bir süreden beri "ehl-i sünnet cemaat ve tarikatlar" üzerinden harekete geçirmeye çalışıyor, nefret tohumları ekiyorlar..

Bunun en net örneklerinden birisi de Menzil..

Menzil'de Seyyid Muhammed Saki Hazretleri'nin yürüttüğü irşad faaliyetini FETÖ ile kıyaslayıp bir tutan "çamur" zihniyet, olmadık gerekçelerle sabah "menzil" diye uyanıyor, akşam "menzil" diye yatıyor..

Menzil lideri sınırları aşıp, Almanya'da 20'ye yakın kişinin İslam diniyle şereflenmesine aracılık ederken, onlar, "Almanya'yı denetlemeye giden Menzil şeyhinin yanındaki kalabalık yine tuhaf sesler çıkarttı" başlığı atıyor.

Bir Alman'ın onda gördüğünü göremeyecek kadar kalpleri katılaşmış darbe artıkları..

Menzil şeyhi günde 5 vakit namaz kıldırdığı köy camisinde, gününün nerdeyse tamamını insanların gözü önünde ibadetle geçirerek, arkasında saf tutanlara İslam'ı ve sünneti öğretirken, hayatında camiye yolu düşmeyenler kendi taptıkları tek değer olan parayı harcayacak zamanı bile olmayan bir din adamına,