Gökhan Ünver keşke Leman'da çalışsaymış

B.

Cemaziyelevvelini biliriz. Bir halt varmış gibi hevesle Leman-Lemanyak okuduğumuz lise yıllarından aşinayızdır tutumlarına. Bahadır Baruter isminde bir çizer mütemadiyen dini, dindarı, dine ait kavramları tahkir eder dururdu. Alt satırda mütemadiyen sosyalizm-devrim propagandası; biteviye şımarık, sonu gelmezcesine mağdur ve mazlum, her dem şikayetçi bir dil. Bir taraftan alçakça bir riyakarlık da göze çarpıyordu bu dilde. Kurtlar Vadisi Muro diye bir film çevrilmişti hatırlıyorsunuz 2008'de, İstiklal Caddesi'ni birbirine katmıştı sizin devrimciler. Devrimcilikle alay ediliyormuş, ayağa düşürülüyormuş kutsal değerleri, buna müsaade edemezlermiş. Muro şaşırma, sabrımızı taşırma sloganları sizin de hatırınızdadır. Haber bültenlerinde sinema basın alıngan devrimcilerimizin görüntülerini izlemişsinizdir. Fakat genel olarak böyledir bu iş, Batı'da fikri bir sermayenin üstüne inşa edilen sol düşünce bizde romantik-teolojik mitlerin üstüne inşa edilir. Mahirler geldi, Denizler gitti, beşinci filoyu kovaladık, şunu ittik bunu çektik... Bu fakirlikten de en fazla böyle bir ideoloji çıkıyor. "Sen kimin devrimciliğine laf atıyorsun ulan" tadında bir alınganlıkla, kendisi haricindeki her şeyi tahkir edebileceğini zanneden bir şımarıklık arasında gelişemeyen bir insanlık tipi.

Malumunuzdur günümüz CHP'si bu aklın çokça sulandırılmış versiyonuna verilen isimdir. Bir şekilde solun her cenah ile irtibatta, yüz yıl evvel Almanya'da yaşanan Sosyal Demokrat-Spartakist yarılmasından çok uzakta bir çıkar birlikteliği ile solun çeşitli kesimlerini kendine muzahir kılan bir partidir CHP. Dolayısıyla zihni bu yapılardan çok beslenir. Alınganlıkları bile benziyor. Çok değil, iki ay önce Gökhan Ünver isminde bir komedyeni, hoşlarına gitmeyen bir şey söylediği için değil, hiçbir şey söylemediği için linç etmişlerdi. Elinde saçma sapan bir boykot listesi, niye olduğunu bilmeden kahve dükkanlarının isimlerini meydanlarda bağırıyordu Özgür Özel. Şimdi mesele blasfemi ve kutsala hürmetsizlik olunca, dahası neyin ne olduğunu herkesin bildiği bir ortamda, en hassas olduğumuz konuyu kaşıyınca birilerinin maşaları, birdenbire özgürlük havarisi kesiliverdi hazret: "Öyle bir şey yoktur, olsa ilk ben karşı çıkarım" sanki ne olduğunu bilmediği şeyler üzerinden iki ay önce toplumu bölen o değilmiş gibi şimdi birdenbire anlayışlı ve gerginliği izale eder bir tutum ortaya koyuyor oluşunu zannederim hepimiz anlıyoruz. Özgür Özel CHP Genel Başkanlığı yapmaya çalışıyor kendince. Seküler hattı arkası sıra hizalandırmak istiyor. Suret-i haktan görünmek böyle bir şey. Şimdi bir soru soralım ve ucunu açık bırakalım: Gökhan Enver'in kabahati susmaktı diyebiliyorduk. Meğer Leman'da çalışmıyor olmak mıymış