Türkiye'de böyle hukukçular da var!

Milli (!) Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in öve öve bitiremediği Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni, yüksek mahkeme Danıştay da "Milli" bulmadı. Bakan her ne kadar, din referanslı hayallerini süsleyen modelini, "İdraki gelişmiş şahsiyet sahibi, manevi değerleri olan, milli ve yerli..." diye anlatsa da maarif modeli eğitimcilerden sonra şimdi de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nu böldü. Eğitim İş Sendikası, bundan 11 ay önce maarif modeli eğitimin yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay 8. Dairesi'nde dava açmıştı. Mahkeme, bu talebi reddedince sendika da üst mahkemeye itiraz etti. Okul öncesinden ortaöğretime 18 milyon öğrencinin aldığı-alacağı eğitim davasında karar çıktı.

ZEVKİSELİM NESİL

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na yaptığı itirazda Eğitim İş, MEB Talim Terbiye Kurulu'nca hazırlanan ve Bakan Yusuf Tekin'in 27 Mayıs 2024'te onayıyla 2 yıl önce yürürlüğü giren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırılığı gerekçesiyle iptalini istedi. Sendika itirazında, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde MEB, sahip olduğu mefkureyle aklıselim, kalbiselim, zevkiselim nesiller yetiştirmek için disiplinler ötesi madde-mana, nefis-vicdan, akıl-duygu, insan-toplum, zaman-mekan dengesini gözetir" ifadeleriyle eğitimde bilimsellikten uzaklaşılıp, gerilemeye dikkat çekmişti. Danıştay Dava Daireleri, önceki gün bu davada kararını verdi.

TELAFİSİZ ZARARLAR

Arapça kökenli olup, 'Bir kişinin hayattaki en önemli amacı' diye tanımlanan 'mefkure' kelimesiyle birlikte Yusuf Tekin'in Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bu kez yüksek mahkemenin de yükseğinde yeniden masaya yatırıldı. 'İdari Yargılama Kanunu 27. maddesi gereğince bu eğitimin Türkiye'de telafisi güç zararlar doğuracağı iddiasıyla yürütmenin durdurulması' talebi, oy çokluğuyla bir kez daha reddedildi, MEB kazandı. Dava yıllarca sürecek, 'esastan görüşülme' sürecine girdi. Laiklik karşıtı, din referanslı, öteki dünya odaklı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı için telafisi güç zararlar doğuruyor mu

DANIŞTAY'DAN DERS

Danıştay kararında, karşı oy kullanan 3 üyenin itiraz gerekçesinde saklı bu sorunun cevabı. Türkiye Yüzyılı Müfredatı'nın, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilkeleri ve MEB Temel Kanunu'na aykırılıklarını; karşı oy kullanan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurul üyeleri Doç. Dr. Gürsel Özkan, Mürteza Güler ve Bilge Apaydın somut delillerle sıraladı. "Türkiye'de hâlâ böyle hukukçular da varmış" dedirten hukukçuların savunması, cumhuriyet rejiminin, eğitim sistemi değişiklikleriyle yıkılmak istendiğini kanıtladı. Din, ibadet, ahiret, kıyamet derken, eğitimde yasalara aykırı değişiklikler, hukuken kanıtlandı. MEB'e, Milli Eğitim Temel Kanunu'nu anlatmak zorunda kalan Danıştay üyeleri bakın neler diyor

ELİŞKİLER YUMAĞI

Danıştay üyeleri, MEB'e yasalara göre asli görevini şöyle hatırlattı: "Türk Milli Eğitimi'nin amacı, Türk milletinin bütün fertlerini, Atatürk ilke ve inkılaplarıyla anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yetiştirmektir. Türk milletini, vatanını seven, anayasaya bağlı, laik hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev-sorumluluklarını bilen nesiller yetiştireceksiniz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programı ile 26 ders müfredatını değiştirdi. İdarenin (MEB), kanun hükümlerini uygulama ve düzenleme yapma yetkisini kullanış biçimi, kanunları aşacak şekilde kullanılamaz. Türkiye Maarif Modeli; eleştirel düşünceye kapalı, bilimsellikten uzak ve dayatmacı bir yaklaşım..."