Köy çocuklarının hakkı 14.2 milyar yurt dışına uçtu!

'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' türküsünü çığıran iktidar, 22 yıl önce 'Eğitimde Fırsat Eşitliği' diye yola çıkmıştı. 22 yılın sonunda bırakın eşit eğitimi, öğrenciler okula ulaşamaz hallere düştü. Okula gidebilenin, ekmek arası görünmez kaşarlı bir tost yiyecek üç beş kuruş harçlığı yok. Öğrenciler, okul tuvaletlerinde bir damla sabuna muhtaç edildi. Okullar mı kirli, okulları yöneten zihniyet mi Birlikte inceleyelim: Hazine'den 2024'te 1 trilyon 90 milyar TL, MEB'e aktarıldı. 75 bin okul, 17 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen var. Yoksulluk sınırı 62 bin TL iken, 9. derece 1 kademe öğretmene 40 bin TL maaşı zar zor bağladılar. 100 bin öğretmeni 'ücretli' adıyla 17 bin TL asgari ücretin altında çalıştırmayı marifet saydılar.

SACAYAĞI SALLANIYOR

"Milli" vasfını yitirdiğini yıllardır yazdığım Eğitim Bakanlığı, veteriner, diyetisyen, ilahiyat, işletme, turizm, aşçılık hatta bu kadar adaletsizlik içinde adalet mezunlarını ilkokullara 8-10 bin TL'ye ücretli öğretmen yaptı. MEB'in 2025 bütçesi 1 trilyon 452 milyar 713 milyon TL'ye çıktı. Trilyonlar, milyarlar, milyonlar havada uçsa da eğitime ayrılan bütçe son 10 yılda yüzde 3 eriyerek yüzde 9'la uluslararası standart olan yüzde 12'nin altına düştü. AKP'nin en başarısız olduğu alanlar; eğitim, ekonomi ve mülteciler. Birbirini ayakta tutması gereken üçlü sacayağını, AKP'nin cehaleti yücelten eğitim politikaları yıktı. İtibardan tasarruf etmeyen AKP, ulus devlet kimliğinin temeli 'Milli' eğitimden tasarruf etmeyi seçti.

CEHALET ŞAHLANDI

Atatürk, "Bu ülkenin gerçek sahibi köylü, bugüne kadar eğitimden yoksun bırakıldı. Öyleyse izleyeceğimiz siyasetin temeli önce cehaleti yok etmek" diyerek 102 yıl önce eğitim seferberliği başlattı. Verdiği sözleri tutmama huyunda pek mahir olan AKP, "Köy okullarını asla kapatmayacağız" diyerek Atatürkçü idealizmi sürdürecek bir tavra büründü. Meydanlara çıkıp sandıkları doldurunca, sözünü unuttu. İlk iş, 20 bin 243 köy okulunu kapattı. İlkokul, ortaokul çağında 6-14 yaş arası 32 bin 404 köy ve kasabadaki 745 bin çocuk, köylerinde kaderlerine terk edildi. Köy okullarını kapattıkları yetmezmiş gibi şimdi de kentteki 5 bin 214 okula köy çocuklarını taşıyan öğrenci servisleri, 'maliyet' gerekçesiyle kaldırıldı. Cehaleti şahlandıranlar, ekonomiyi şahlandıramaz!

ANADOLU ÖLÜYOR

Yaşar Kemal, "Koca adamların çocukları dövdüğü, ötekilerin de bön bön baktığı bir ülke çürüktür, ölmüştür" diye yazmıştı. On binlerce köy çocuğu eğitim dışına çıkarken, MEB bön bön bakıyor. En azından Erzurum'un şimdi mahalle yapılan Kırsal Köyü'nden olan MEB Yusuf Tekin, köylünün çığlığını duysaydı. Bakan mı Saraybosna'daydı. "Ülkemizin uluslararası eğitimde dünyaya açılan penceresi" diyerek Moja Milo Okulları'nı gezdi. Mini mini birler, şarkılar türkülerle karşıladı. "Evladı Fatihan diyarındayız" diye göğsü kabartıp, gülücükler saçtı. Türkiye Cumhuriyeti Milli (!) Eğitim Bakanı, başka diyarlarda çocukların saçlarını sıvazlarken, kuş uçmaz kervan geçmez Anadolu köylerinde, cehalete terk ettiği çocuklarının gözyaşlarını görmedi.

CİBUTİ GEZGİNLERİ