Trump-Putin görüşmesi
Rusya, kendi resmî ifâdesi mucibince Ukrayna'ya karşı bir "operasyon" başlatacağını beyân ettiği günlerde herkes, Ukrayna'nın çok kolay bir lokma olduğunu, "operasyonun" uzun bir zaman devam etmeyeceğini, en fazla bir hafta içinde tamamlanacağını düşündü. Çok yakın bir mâzide, Kırım'ı da bu şekilde, bir Yıldırım Operasyonu ile ele geçirmemiş miydi
Putin operasyonun gâyesini, Ukrayna'nın, Rus azınlığın yaşadığı Donetsk ve Luhansk topraklarının kurtarılması, Sağ Sektör, Azov Taburları vb neonazi unsurlardan temizlenmesi, Ukrayna'nın NATO üyeliğine kesinkes mâni olmak gibi bir dizi kalemde toplamıştı. Savaş çok cepheli olarak başladı. Bunlardan en kuvvetli olanı, kuzeyde, istikâmetini doğrudan Kiev'e veren cephe idi. Bu çok cepheli savaşta Rus ordusunun teklediğini tâkip ettik. Ukrayna direnişi beklenenden sert çıkmıştı. Âni bir kararla, Rusya açtığı pek çok cepheyi kapattı. Harkiv gibi ele geçirdiği lâkin elinde tutmakta zorlandığı yerleri terk etti. Tekmil kuvvetlerini doğuya, Donbas bölgesine yığdı. Azak Denizi civârındaki Mariupol gibi çok kritik ehemmiyeti hâiz bir merkezi ele geçirmeye muvaffak oldu. Rusya'nın, ilk iki senede , arkasına hatırı sayılır bir Batı (NATO) desteği almış olan Ukrayna ile başabaş ve ne zaman biteceği belli olmayan konvansiyonel bir savaşa tutuşması tekmil tahminleri alt üst etti. Pek çok yorumcu bu hâli Rusya'nın müesseselerinin çürümüşlüğü ile izah ettiğine şâhit olduk. Ordu da buna dâhildi. Bu yorumlar işi , Ukrayna'nın, savaşın ikinci senesinde , kış biter bitmez başlatacağını ilân ettiği karşı taarruzun Rusya'nın mağlûbiyeti ve Ukrayna topraklarının kurtarılmasıyla ile neticeleneceğini iddia etmeye kadar ilerlettiler. Ama öyle olmadı. Rusya karşı taaruzu püskürttü. Bununla da kalmadı; ağır ve parça parça ilerlemesine devâm etti. Bugün itibârıyla ,Rusya ,Ukrayna'nın topraklarının 20'sini kontrol eder hâle geldi. Rusya'nın ödediği bedeller düşünüldüğünde bu zaferin şâibeli hâle geldiğini ileri sürenler haksız da sayılmaz. O hâlde sorulan soruları elden geçirmek ve doğru sormak lâzım. Kendine süper güç diyen; kendisi için de böyle söylenen Rusya gerçekten de , her ne kadar Batı desteğini almış olsa da bir süper güç olmayan Ukrayna karşısında çuvalladı ve karizmasını mı çizdirmiş oldu(Tek başına Wagner hâdisesi veyâ Kursk'un Ukrayna tarafından işgâl edilmesi bir rezâlet olarak yeter). Eğer böyle olduysa, üç senede Ukrayna'nın sâdece 20'sini ele geçirmiş olmak teselli olur mu Eğer Rusya buna zâfer diyecekse bu en fazla bir Pirus zaferi olmaz mı İçinde cevapları da taşıyan bu soruları sorup, aslında Rusya'nın kazanırken kaybetmiş olduğuna hükmetmek mümkün. Doğrusu ben bu değerlendirmelere pek iknâ olabilmiş değilim. Rusya gibi savaş cihazları bürokratik pas tutmuş bir devletten pek çok hatâ bekleyebilirim. Ama savaşlarda, Rusya'nın, çok defâ kötü başlayıp iyi bitirdiğini de bilirim. (Napolyon savaşları ve II.Umûmi Harp esnâsındaki Rusya'nın evvelâ dibi bulan, daha sonra zirveye vuran grafikleri buna delildir). Savaş esnâsında Rus ordusunun içine düştüğü çeşitli zaaflar, Wagner rezâleti, yapılan hatâlar, Ukrayna ordusunun belki de kendisinden beklenmeyen direnişi ; tamam bunların hepsini anlıyorum. Ama bana kimse bana, bu savaşta Rusya'nın nükleer değil, konvansiyonel kapasitesini sonuna kullandığına iknâ edemez. Rusya , her ne kadar kendisine kısa vâdede prestij kaybı getirse de , uzun vâdede kazanacaklarını hesaplayarak düşük profilli bir savaş yürütmeyi sineye çekti. Savaşı, kendi kapasitesi düşünüldüğünde hayli düşük yoğunluklu götürdü. Pekiyi, neydi beklediği büyük kazanç Cevânı hemen verelim: NATO'nun önlenemez çöküşü. Eğer, bir ağır ve kısa zamanda netice getirecek şekilde saldırsaydı, bunun zâten çürümekte olan NATO'ya bir hayat öpücüğü olacağını, onu ihyâ edeceğini gördü. Rusya, Batı'nın kendi içinde derinleşen çatlağın farkındaydı.Şimdi buna bakalım: II.Umûmî Harp sonrasında kendisine karşı kurulan