Işığın görülmediği bir tünelden notlar
Avrupa ile berâber açığa çıkan diğer bir güç ise Çin. Şi Jinping'in Moskova ziyâretini hatırlıyorum. Putin onu arabasına uğurlarken aralarında geçen ve her ikisinin yeni bir dünyâ tesis etmekteki kararlığını vurgulayan konuşma çok dokunaklıydı. Acaba şu aralar böyle bir diyalog mümkün mü sorusu dudaklarda acı bir tebessümden başka ne verir ki Çin, muhtemelen Rusya ile olan yakınlığının Hindistan-Rusya yakınlığının çok gerisinde olduğunu her zaman biliyordu. Çinli liderlerin buruklaşmış olsalar da ağlamadıklarını düşünüyorum. Rusya-Çin münâsebetlerinin güncel seyri hakikaten de tâkip edilmeye muhtaç.
Şimdilik belirsizliğini koruyan diğer bir güç ise İran. İran, Rusya'yı ve Hindistan'ı araya koyarak ABD ve İsrâil'den gelecek ağır darbeyi yumuşatmanın derdinde. Göreceğiz.İyot gazı gibi açığa çıkan Avrupa ve İngiltere, eğer aşırı sağın yükselişini, en az on sene kadar durduramazsa zâten küme düşecek. Avrupa'nın tek çıkış yolu, kendisi gibi açığa düşmüş olan Çin ile bir şekilde başka bir lig oluşturmak. Bunun öncü bâzı söylemlerini yakalamak mümkün. Nasıl olur bilmiyorum, ama dünyânın ve bilhassa Avrupa devletlerinin Trump'ın aşırılıklarını dengeleybilecek başka bir şansları yok.Türkiye şimdilik oldukça ustalıklı olarak her iki ligte de yeri olduğunu, birisini diğerinin yerine koymadığını hissettiren bir performans tâkip ediyor. Ama bu, dünyâ dengesizliğinin hüküm sürdüğü nispette; o da şimdilik mümkün.