Şükran Soner

Cumhuriyet

Evrensel ölçeklerde araştırmacı, eğitimci yetişen aileden günümüze aydınlanma

Üç Kuşaktan Tanıklıklar'da izleyebileceğiniz yeni konuğumuz, büyükelçilikten ülkenin uluslararası örgütlenmelerde temsilciliğine, siyasete, geçiş yapmış Onur Öymen. Öncelikle kuzeni Altan Öymen ile birlikte ailenin üç kuşak gerisinden gelenleri kapsayan "Başöğretmenin Yolunda" kitabı üzerinden buluşmayı düşünmüştük. Geçtiğimiz hafta Suriye'de yaşan

Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılından; tarihten günümüze dersler

Geçtiğimiz haftalardan başlamış olarak her iki ülkede düzenlenmiş etkinlikler devam ederken ülkemizde çoğunluğumuzun yaşamlarımızdaki ortak çarpıcı sonuçlarının çok da algılamasında olamadığımız benzerlikler, acılar, paylaşımlar üzerinden ilgilerini çekebilmeyi diledik. Tarihten günümüze dönük dersler de çıkarabilmeye yönelik söyleşi konuğumuz Prof

Şans kapıyı kaç kez çalabilir ki

İnsanlık tarihine, ülkemizin toplumsal tarihi üzerinden yaşanmışlıkları şöyle bir anımsadığımızda, aydınlanmanın hep en koyu karanlık gecelerin sabahında yaşandığına tanıklıklarımızla uyanırız. İktidarları ellerinde tutanlar açısından bakıldığında, iktidar gücünün sarhoşluğuna kapılmış olanlara ise şans kapılarının hep kendileri için açık kalacağı

Yitik umutların gece bekçisi

YouTube "Cumhuriyet'ten Tanıklıklar" söyleşilerimizin yeni konuğu, başlangıç eğitimimiz bile gazetecilik enstitüsü, aynı okul, aynı gazetecilik fikir kulübü üyeliği, aynı yaşlar, aynı yıllardan, sevgili arkadaşım Alaettin Bahçekapılı. 4 kitaba sığdırılmış yaşamöyküsüne seçtiği başlığın ilk izlenimin aksine, "umutların yitirilmeyeceği" kararlılığı,

Aydınlanma korkusuyla kâbus görüyor, öfke krizleriyle saldırganlaşıyorlar

İster kemgözlü isterse iyi niyetli, olumlu gözle bakmaya çalışan gazeteci, haberci, gözlemcilerin içinden olsunlar. Ülkemizin günlük, güncel gelişmelerini izlemeye, olup bitenleri anlamaya çabalayanlar arasında olanlar, sonuçta çoğunlukla yaşananların hızına yetişememenin yorgunluğu içinde, kafa, algı karmaşası içine düşmüş oluyorlar. Kendileri içi

Saray ittifakı liderlerinin narsist atak yarışları...

Narsist kişiliğin sözlük karşılığı sevimli, "Öz severlik, kendi benliğini sevmesi" tanımlaması var. Çok gerilere kaymadan son haftaların haberlerindeki Saray ittifakı liderlerinin çıkışlarını şöyle bir anımsamaya çalıştım. Yaşam gerçeklerimizin her adım, çıkışla biraz daha karabasana dönüyor olmasıyla yüzleştim. Marmaray'da, Kemal Anadol'un okumakt

Toplumsal tarih bilinci uyarılmadan haklar savaşımı kazanılamıyor

Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, çarklar döndürülemiyor. Bilinçli bilinçsiz, kültürlü kültürsüz, yaşanabilir koşullara sahip olmak ya da olamakla fark edilen bir durum değil bu. Yalan dolanla sürdürülmeye çalışılan pembe tabloların inandırıcı olabilmelerinin şansı kalmadı. Sokaklara, günlük yaşama yansıyan acımasızlıkların, kirliliğin, öfken

Saray ittifakı kendi vurdumduymazlığıyla köşeye sıkıştıkça sıkışıyor

Gerçeğini ararsak 2002'den günümüze gelinen yaşamımızda yarattıkları sonuçların bütünlüğüne bakarsak başlığa aldığımız "vurdumduymazlık" vurgusu fazlasıyla toplum olarak yaşamaya zorlandığımız acımasızlıklar, yoksunlukların, acıların sonuçlarının altının çizilmesinde çok hafif kalıyor. İçinde yaşamak zorunda kaldığımız karabasanın sorumlularının iş

'Amerika'nın öteki yüzü' ile yüz bulmayı umanlara...

Halkımız, ülkemizin her köşesinden, Mustafa Kemal Atatürk'ün, 10 Kasım ölüm yıldönümü etkinliklerine sınır tanımayan katılımları ile tokat gibi yanıtlarını verdiler. Hukuksuzlukta sınır tanımayan, şeytana pabucunu ters giydiren, oyun içinde oyunlarıyla tek adam rejiminin kıvrak taktiklerinin her gün yenileri üretiliyor. Gelin görün ki sınır tanımaz

12 Eylül sonrasının ilk işçi, yaşam hakkı eylemleri Aliağa'da kazanıldı

Aliağa Belediyesi'nde 1989 yılından başlayarak, üç dönem arka arkaya seçim kazanarak belediye başkanlığı yapan siyasetçi Hakkı Ülkü, bölgenin pek çok ilçesinden günübirlik gelerek Aliağa'da toplanmış Petkim içlerinde pek çok fabrika ile tersanelerde çalışan işçilerin, çalışma hakları ile çevre kirliliği üzerinden sağlık, yaşam haklarına öncelik ver