Şükran Soner

Cumhuriyet

İnsan haklarında 'Mehter yürüyüşü'

Tek adam rejiminin talimatları üzerinden işletilen haksız hukuksuz operasyonlarda, bayram öncesi gerçekleştirilmiş, belediye başkanları, çalışma arkadaşları operasyonlarından sonrası yaşanan toplumsal patlamalarla, nefessiz, çoğunluğun sokaklarda olduğu gelişmeleri, katılımcılarla rekorların yaşandığı eylemleri izliyoruz. Bayram günleri cezaevlerin

Gitmek mi zor, kalmak mı zor

Belediye seçimlerinde yaşanan patlamalar sonrası, CHP, Özgür Özel'in, diğer siyasi partilerinin, en çok da kitlesel oylama patlamasıyla, Saray cephesi tabanının da çok yoğun desteğini alarak tutuklu iken bile, cumhurbaşkanı adaylığında verilmesi sürdürülen imzalı desteklerle arkasındaki yüz binlerin büyümesi engellenemeyen, cumhurbaşkanı adaylığı i

Paniğe kapılanın ayağı takılmaz mı

Kendimden, deneme yanılmalarla çok iyi öğrenmiş bulunuyorum. Yaşadıklarından ders almak gerek. Yürüdüğün yollarda, ayağının nerede kayacağını, nerede tutunman gerektiğini öğrendikçe başına daha az kaza geliyor. Hani şu gençliğin önerdiği, katılımcılarının sokaklardan tanıklıklarla çok yüksek olduğunu öğrendiğimiz bir günlük alışveriş boykotunun kam

Sosyal belediyecilik dersleri

2000'li yıllardan beri iktidarda olan Saray ittifakı, referandumla tek adam rejimine dönüştükten sonra, keyfi yönetimde sınır tanımazlıklarında kendi rekorlarını kırıp duruyor. Sonunda kendilerine oy vermişlerden de durmadan kayıplar veriyor. Toplumsal direniş giderek yükselen oranlarda çoğunluğun yaşamının karabasana dönüşmüş olmasının kaçınılmazl

Gazeteci, öğrenci hedef tahtasında

Saray ittifakının yerel seçim sonuçları sonrası depreşen, iktidarlarının sürdürülemeyeceği kaygılarının, gün gün tırmandırılan şiddet dozuyla yüz yüzeyiz. Dünyada bir benzeri olmayan ucube modelin, tek adam rejiminin sınırsız yetkileriyle de yetinilmeyerek, içten içe genişletilen hukuksuz yapılaşmaların icraatlarından fışkıran haksızlık ve hukuksuz

Cezaevleri doldukça tutuklanma korkusu kırılır

1968'den bugünlere, 15-16 Haziranların işçi direnişleri, 12 Mart, 12 Eylül süreçleri, Gezi Parkı süreçleri, Ergenekon yargılanmaları, günümüz operasyonlarında ülkemizin her köşesinde yaşatılan şiddet, baskı, operasyonlar ile cezaevleri yeniden dolup taştıkça acı acı düşünmemek olanaksız. Yıllardır sindirilmiş, yaşadıklarıyla her geçen gün daha da a

Tanrılar çıldırmış olmalı!

Çarşamba sabahı uyandığımızdan bu yana yaşadıklarımızı, duyabildiklerimizi, anlamaya çalıştıklarımızı, içinde olanların yaşadıklarını, yaşatılanları, toplumsal tepki verenleri, sokaklara çıkarak tepkilerini verebilenleri, evlerine kapanmayı, saklanarak korunmayı seçenleri de içlerinde, yaşamakta olduklarımızı, akıl sağlığımızı da koruyabilme çabası

Yaşam savaşımını durdurabilir misiniz

Trump'ın, Yemen'e yaptığı görüntüleriyle dünya kamuoyuyla paylaşılan Husiler'e dönük saldırısı, 1980'ler sonrası içinde bulunduğum kimi canlı tanıklıkları anımsattı. 12 Eylül sonrası, ülkemizin sendikal kazanımlarını dönük ağır operasyonlar sürecinde, en ağır bedeller DİSK'e bağlı sendika liderleri ile etkili hak savaşımı vermiş her kademeden işçi

İlyas Salman'la sinema, sanat, toplumsal sorumluluk üzerine...

27 Şubat tarihli Cumhuriyet'in, kültür sayfasında, İlyas Salman'ın başrolde oynadığı filmin gösteriminin yasaklanması haberi yayımlandı. Kasım Öz'ün yönettiği, Tunceli Ovacık'ta çekilmiş "Oy'una Geldik" filmine 40 yıl sonra gelen bu yasağa karşı, sanatçıların ortak tepkileri, "Biz de oyuna geldik" vurgulaması ile özetlenmişti. 27 Şubat'ta gösterime

Kadınlar, işçiler, emekliler, doktorlar hakları için sokakta

Suskunluk sonsuza kadar değil. Kadınlar bu yılın 8 Mart'ında yeniden canlanmakta olduklarının hareketliliği içindeydiler. Aynı günde iki ayrı kentte ya da uluslararası bir kadın etkinliğine katılışımızın anıları canlanıverdi. Kadınlar örgütlü hak aramak üzere yola çıktıklarında, siyasileri ürkseler bile bir şeyler yapmaya zorlayabiliyorlar. Gerek u