CHP yönetimine zor sorular

Kayyum belediye Diyarbakır'da Şeyh Sait Bulvarı inşa ediyor, CHP'den çıt yok

Soralım o zaman: Menemen'de belediye, bir caddeye Kubilay'ın başını vücudundan ayıran Derviş Mehmet'in ismini verseydi, CHP yönetimi yine böyle sessiz kalır mıydı Veya Konya Büyükşehir Belediyesi bir bulvara, Millî Mücadele'ye başkaldırmış Delibaş Mehmet ismini koysa kıyameti koparmaz mıydı

Daha önce İskilipli Atıf'ın isminin bir devlet yurduna verilmesi ve mezarı başında başta vali olmak üzere kamu görevlilerince anılması, CHP tarafından çok sert tepkiyle karşılanmıştı

CHP yönetiminin bu hassasiyeti, söz konusu Şeyh Sait veya Seyit Rıza olunca neden anlamlı bir suskunluğa dönüşüyor CHP yönetimin gözünde, bir isyancıyı diğer isyancıdan üstün veya dokunulmaz kılan nedir Atatürk'ün kurduğu parti, Atatürk'ün düşmanlarını neye göre kategorize ediyor

Günlerdir Şeyh Sait Bulvarı konuşulurken, bir tek parti yöneticisinin, bir tek milletvekilinin, bir tek belediye başkanının ağzını açmamasının sırrı ne olabilir

Aslında bu soruların cevaplarını herkes biliyor Bugünkü CHP ile HEDEP'i yönetenler, ideolojik köken olarak akrabadır Ayrıca CHP, PKK'nın kontrol ettiği oy havzasını, 'Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti hatırı'na asla riske edemez Çünkü diğer hatır çok daha büyüktür!..

Bütün bunlar aynı zamanda İYİ Parti'nin CHP'yle ittifakı bozmuş olmasının ne kadar hayati olduğunu vurguluyor Aradaki bu korkunç farka rağmen sürdürülen ittifakın günahlarının bedeli İYİ Parti'nin üzerine kalıyordu Ne zaman hedefe koşmaya kalksa, 'PKKHDP'yle iş birliği iftirası' ensesinden çekiştiriyordu

İYİ Parti'nin sıkıştığı o dar alandan çıkıp çok daha büyük toplumsal kesimlerle buluşmasının yolu 'kendi' olmaktan geçiyordu Başkalarının günahlarının bedelini ödeyerek daha fazla büyüyemezdi Bu anlamda, CHP'yi kendi günahlarıyla baş başa bıraktı ve 'Üçüncü yol' hedefine uygun davrandı

Sadece Şeyh Sait meselesindeki tavır farkı bile, bu ayrılığın ne kadar meşru ve İYİ Parti için ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor Anlaşılıyor ki, İYİ Parti, GİK'te, 81 ilde kendi adayını çıkarma kararı verdiği gün, sadece önümüzdeki seçimlerde nasıl davranılacağını değil, 'bağımsız bir parti' olup olmadığını da oylamış oldu aslında

Onu bağımsız görmek istemeyenler rahatsız oldular sonuçla birlikte Bütün güçleriyle birlikte saldırıyorlar, hakaret ediyorlar parti yönetimine Öyle ya İYİ Parti, CHP'yle aynı bünyede simbiyotik ilişki yaşayan, diğerine bağımlı bir nevi siyasî canlı türü olarak var olmalıydı!..