Bu bayram da unutmazsınız Türk'ü değil mi

Cuma ve bayram hutbelerinde milletimizin adının sürekli unutulması tesadüf değil tabii ki Sadece adı değil, başka topraklarda acı çeken kardeşlerimizin dramının ıskalanması da Önümüz Ramazan Bayramı Daha önce altını çizdiklerimizle, biz şimdiden hatırlatalım 'kara unutkanlığı' da belki faydası olur, hafızayı dürtmüş oluruz: Türk'e karşı bu hazımsızlığın bir adı olmalı Kin mi, nefret mi, ırkçılık mı, cehalet mi Evet, bunun bir adı, bir geçmişi, bir çocukluktan bugüne taşınmış bir sebebi olmalı Yazımıza konu olan Cuma hutbesi yine bir 'klasik' şeklinde geçmişti Ağustos ayı, Otlukbeli'nin, Çaldıran'ın, Mercidabık'ın, Mohaç'ın, Sakarya'nın, Büyük Taarruz'un ve Malazgirt'in yıldönümü ya, sağ olsunlar unutmamışlar, hutbede yer vermişler!.. Yalnız bir eksikle!.. Bu zaferler kimindir, o belli değil!.. Satır aralarında bir 'millet'ten söz ediliyor ama hangi millettir, orası sır!.. Daha önce milletleri işaret zamirleriyle 'bu, şu ve o' milletler olarak ayırdığımız ve kendimizi de 'bu millet'ten saydığımız için tahminde bulunabiliyoruz sadece!.. Muhtemelen hutbelerde geçen 'bu millet' veya 'aziz millet' biz oluyoruz!.. Ya da bu bizim hüsnü kuruntumuz!.. Hutbede geçen cümleyi aynen aktaralım: "Yegâne emeli, mabedinin göğsüne namahrem eli değdirmemek olan bu aziz millet, haysiyet ve onuruna hiçbir zaman halel getirmemiştir..." Bu cümlede 'aziz millet' pozisyonundayız!.. Irkçılıkla karıştırılmasın diye söylemiyoruz, yoksa burada kastedilen biziz, sakın yanlış anlaşılmasın!.. Şifreler belli: Yegâne emel Mabedinin göğsüne namahrem eli değdirmeyen Haysiyet ve onuruna hiçbir zaman halel getirmeyen!.. Arif olan anlasın!.. Tanzanyalılar değil ya burada kastedilenler!.. Biziz biz, biz yani 'bu milllet'!.. Hutbeden ikinci cümle: "Hakka tapan milletimizin birlik ve beraberliğine göz dikenler, rezil ve zelil olmaya mahkûmdur..." Peki burada ifade edilen hangi millet Tabii ki yine 'bu millet'!.. "Aziz milletimiz, dün en ağır şartlara rağmen yedi düveli dize getirdiği gibi, bugün de feraseti ve Allah'ın inayetiyle hainlere geçit vermeyecektir" Bu da hutbedeki üçüncü 'millet'li cümlemiz Farkındaysanız yine 'aziz millet' pozisyonundayız!.. Devam ediyoruz hutbeye: "Milletimizin bekası uğruna, Allah'a olan sadakatimizi, teslimiyetimizi ve tevekkülümüzü pekiştirelim..."