Az kullanılmış ülkücü aranıyor!

Yolsuzluk, hırsızlık, uğursuzluk, üçkâğıtçılık görünce başını çevirecek, hiç oralı olmayacak Bunları hayatın doğal akışının ve siyasî finansman ihtiyacının gereği görecek

Maaş alacak ama daha çok 'kazan-kazan modeli'yle çalışacak, suç ortaklığını tercih edecek Suç ortaklığının en büyük ortaklık olduğunu ve tek taraflı vazgeçilemeyeceğini kabul edecek

Ülkücülükle kamu işlerini birbirine karıştırmayacak, iş söz konusu olduğunda ülkücülüğü pantolonunun arka cebinde, kamu işlerini ise cüzdanının arasında gezdirecek

İki kelimeyi bir araya getiremeyenlere, ellerine verilen cümleler olmasa konuşamayacak olanlara cehaletlerini hatırlatmayacak, gerekirse onlara 'kutup' muamelesi çekecek

Kürsülerde dillendirilen 'kul hakkı-yetim hakkı, helal, haram' gibi kavramların yine o kürsülerde kalması gerektiğini, o kavramların hayatta ve vicdanlarda asla yeri olmadığını iyi bilecek

Halka karşı vitrin mankenliği görevini iyi ifa edecek, CHP'yle işbirliği yapılsa bile, asla CHP'li olunmadığını, ülkücülüğün koruduğunu ispata yarayacak Arkada melanetler çevrilirken, o, sözde ideolojik duruşu kurtarmaya yarayacak

CHP'nin, yakın geçmişte bebek katili Apo propagandası yapan HDP'lileri son seçimde milletvekili yapmasından rahatsız olmayacak Türk ordusunu katillikle ve kimyasal silah kullanmakla suçlayanları kollayanlarla beraber seçim kampanyası yapabilecek Yani ideolojik işkembesi son derece geniş olacak

Sezgin Tanrıkulu, Okan Konuralp, Yüksel Taşkın ve Özgür Özel gibi tiplerin gölge düşürdüğü milliyetçi seçmen mahallelerinde 'ülkücü fon' görevini yerine getirecek, bir nevi 'ideolojik Sülün Osman'lara hizmet edecek

Bugüne kadar Türk milliyetçiliğine, hem kültürel hem de siyasî anlamda zerre kadar katkı sağlamayanların, seçim korkusu bastırınca Türk milliyetçiliğine yeniden kullanışla aparat muamelesi gösterme cinliğini hiç sorgulamayacak, yoluna bakacak

"Kamu imkânlarını eşe, dosta, yandaşın, paydaşın, akrabanın geleceğine değil, topyekûn milletin geleceğine dönük harcama yolunda projeleriniz neydi ve niye yapmadınız Türk'e ait kültür ve tarihin tahkim edilmesi için, millî şahsiyetlerimizin isimlerini de yaşatacak kültür merkezleri açtınız mı Onların isimlerini cadde ve sokaklara verdiniz mi Milliyetçilerin kültürel iktidarına yol açmak için, yetişmiş akademisyenlerinden yararlandınız mı, konferanslar düzenlediniz mi Kitaplar satın aldınız mı Milliyetçi sanatçılara destek için konserler verdirdiniz mi Türk dünyasıyla ilgili kültürel bir tek organizasyon düzenlediniz mi Onlarca yıldır negatif ayrımcılığa tabi tutulan milliyetçi sivil toplum kuruluşlarına, kâr amacı gütmeyen derneklere, vakıflara ve kültürel kurumlara hakkaniyet ölçüsünde bir tek yer tahsis ettiniz mi" gibi sorular sorup keyif kaçırmayacak