Servet Avcı

Yeniçağ

'İçeriden yutulma'ya hayır!

18. Yüzyıl'dan bu yana Anadolu 9 büyük göç dalgası yaşadı Coğrafyanın başka bölgelerinde unutulanlar, yalnız kalanlar, kırımdan kaçanlar, küçülmenin çaresizliği üzerlerine düşenler, yüzyıllarca beslenen intikam duygusuna hedef olanlar bu topraklara geldiler Paylaşıla paylaşıla acıların etkisi azaltıldı Yaşanan büyük dramlara rağmen hayata tutunuldu

Acı tecrübe

25 Haziran 2012 (Yenişafak): PKK Ramazan'da silahlı mücadeleyi bırakabilir. 27 Ocak 2013 (Taraf): MİT ile İmralı arasındaki görüşmelerle şekillenen süreçte ilk olarak Dersim'de silah bırakılması bekleniyor. Buna göre, 20 kişilik bir PKK'lı grup çekildiğini açıklayacak. 29 Ocak 2013 (Hürriyet): Kış şartları nedeniyle sınıra uzak bölgelerdeki PKK'lıl

Bunu da unutma Trabzon!

Fener Rum Patriği Bartholomeos'ya verilen ve üzerinde 'ekümenik' yazılan formayla ilgili Trabzonspor yönetiminden bir ses çıktı mı Hayır!.. Halbuki ilk tepkinin oradan gelmesi gerekiyordu Forma bir ihanete, ağır bir suça alet edilmişti Lisanssız ürün satan yerlere avukat gönderip işlem başlatması gereken kulüp, bu fecaat karşısında tuhaf bir sessiz

Nöbetçi çavuş

Türk milliyetçiliğinin galiba en büyük problemi sivilleşememiş olmak Sivilleşmekten kasıt, yönetim ve etkileşim biçiminin, emir-komuta kalıpları içinde kalması yerine, ferdin iradesine imkân tanıyan bir kimliğe bürünmesi Soğuk Savaş'tan kalma alışkanlıklarla yürüyen milliyetçilik bu şekilde de 'eleman' bulur ama adı üzerinde ancak 'eleman' bulur 'İ

Suriye'de yaşananlara şaşıranlar için

Hep anlatmaya çalıştık: Türk'ün bu coğrafyada sendeleme hakkı yok!.. Altını çizdik sürekli: Tarih, milletimize gerçeği acı tecrübelerle öğretti Tutunacaksanız, güçlü kalmak zorundasınız... Elbette güç, sadece 'silahlarınızın vuruculuğu' veya 'ordunuzun caydırıcılığı' demek değil... Nazarların odaklandığı bir coğrafyada, ihanetlerden sonra ancak kur

Bizon koşusu sürüyor!

'Bizon koşusu' kavramını ilk defa Prof. Dr. İskender Öksüz'ün çok değerli eserinde, 'Millet ve Milliyetçilik' kitabında okumuştum... Kitaptaki ilgili makalenin giriş paragrafı şöyleydi: "Bizonlar, çoğunlukla Kuzey Amerika'da yaşayan iri cüsseli sürü hayvanları... Yukarıda, Tom Friedman'ın Lexus ve Zeytin Ağacı'ndan aldığım bir benzetme ile insanlar

Parayı tezgâha bırakan çocuğa nasıl da şaşırmıştık!

Eh artık insanın köpeği ısırması değil, köpeğin insanı ısırması olay oluyor, haber değeri taşıyor... Galiba 'normal' veya 'sıradan' bir davranış şekli, ne yazık ki 'istisna'ya dönüşüyor ve bu 'sıra dışı' olay hayret ve övgüler içinde paylaşılıyor, medya ve sosyal medyada haber yapılıyor... O kadar tuhaf örnekler var ki, hepsi nasıl bir 'toplumsal ç

Gördük mü hangisi daha kötüymüş

O pazarcıyı takdir etmek gerekiyor aslında Hani şu "Çalıyorlarmış. Benim sorunum değil, çalıyorsa Allah'la onun arasında. Neyini çaldı ya Allah aşkına Biz de çalıyoruz. Biz de vergi kaçırıyoruz. 100 tane mal satıyoruz, 20 tane fiş çekiyoruz. Çalmayan var mı Allah aşkına" diyen pazarcıyı 21 Şubat tarihinde 'Hangisi daha kötüdür' başlıklı yazıma şöyl

Kardeşse kardeş gibi davranacaksınız!

Muhtelif yerlerde cemevlerine yapılan saldırılar ve seçimler yaklaşırken alttan alta ortaya çıkan o dil, hatırlatma ihtiyacı hissettirdi: 2010 referandumunun gizli öznesi 'Yargıdaki Alevî yapılanmayı kırmak'tı Alttan alta bu fitne işlenmişti hep Bu dille sözde 'Sünnî taassup' o kampanyanın lokomotifi yapılmıştı Oysa bu dil ne büyük tehlike içeriyor

Anketçilere ne kadar güvenilebilir

Seçimler yaklaştıkça 'anket savaşları' da belli ki hızlanacak Siyasî ve ticarî yönü baskın gelen firmalar, çalıştıkları partiler adına 'bilimsel etik' yerine 'propaganda'yı esas alacaklar Kamuoyu araştırmaları, sadece bilimsel bir teknik değil, aynı zamanda propagandanın bir parçası... Ülkemizde bu işi çok ciddi yapan firmalar olduğu gibi 'farklı'