Parayı tezgâha bırakan çocuğa nasıl da şaşırmıştık!

Eh artık insanın köpeği ısırması değil, köpeğin insanı ısırması olay oluyor, haber değeri taşıyor... Galiba 'normal' veya 'sıradan' bir davranış şekli, ne yazık ki 'istisna'ya dönüşüyor ve bu 'sıra dışı' olay hayret ve övgüler içinde paylaşılıyor, medya ve sosyal medyada haber yapılıyor... O kadar tuhaf örnekler var ki, hepsi nasıl bir 'toplumsal çürüme' içinde olduğumuzu belgelemeye yarıyor... İşte bazen birkaç saniyelik görüntü, birkaç cilt kitapla anlatmaya yetmeyecek olanı özetliyor Sonra da kafalara çakıyor... Tabii anlayanlar için Artık nelere şaşırıyoruz, şaşırmamamız gereken Nasıl yansımıştı, Düzce'nin Akçakoca ilçesinde yaşanan o görüntüler sosyal medyaya... Bir küçük kız çocuğu markete giriyordu... Uzanıp tezgâhın üzerindeki şekerlerden iki adet alıyordu... Lâkin market sahibinin yerinde olmadığını görünce, elindeki parayı güvenlik kameralarına göstererek tezgâhın üzerine bırakıyordu... Yani son derece 'normal' karşılanması gereken bu davranış, toplumsal çürüme karşısında öylesine 'istisna' hâline gelmiş ki, devlet televizyonu da dâhil olmak üzere, bütün yayın organları ve sosyal medya bunu haber yapma ihtiyacı hissetti... Oysa haber değeri olmaması gerekiyordu Layık olduğumuz buydu demek ki Ur büyümüştü çünkü Maalesef bozulmanın bir nevi itirafı gibi... Eskiden çocuk ancak o marketi soyarsa haber olması gerekirken, aldığı şekerin parasını verince önemli haber oluyor!.. Tüm bu absürtlüğün içerdiği sosyal mesajı kim okuyacak Rahat siyasetçiler mi O dindarlar mı Bilim adamları mı Aracı iletişimciler mi Kabul edelim, bu 'sıra dışılık' uzunca süredir var aslında Israrla yapılan 'Tayvanlı iş adamının arabada unuttuğu parasını karakola götüren taksici' haberi gibi... 'Mertlik, iyilik, güzellik, dürüstlük, kul hakkı yemezlik, erdem' gibi son derece insanî kavramlar, aslında her namuslu insanda olması gereken 'sıradan özellikler' insan hayatından çekip gittikçe ve yerlerini 'çıkarcılık, haksızlık, çirkinlik, kul hakkını çekinmeden yiyicilik, hırsızlık, yolsuzluk' aldıkça, hayrete vesile olacak haber türleri de değişiyor... İşte aldığı şekerin parasını tezgâhın üzerine bırakan çocuk haberi gibi!.. Şaka gibi!.. İlginç, bu durum Kanada'da haber olur muydu meselâ Metro girişindeki arızayı fırsat bilip o metroya bedava binmektense, açıktan ücret bırakıp binenlerin ülkesinde Eskiden bizde de olmazdı Galiba bugün Norveç'te, Danimarka'da haber olmayacağı gibi Aylar önce bu köşeye konu etmiştim... Ramazan ayı öncesiydi sanırım Adana'da bir hırsız, çaldığı bisikleti elini yüzünü yıkamak için girdiği camide başka bir hırsıza çaldırınca isyan ediyordu: "Yahu câmide hırsızlık olur mu Artık memlekette namuslu adam kalmamış!.." Ardından not düşmüştüm: Yani adam belli ki mânevî değerlere son derece saygılı ve prensip sahibi!.. Aslında hırsızlığa değil de hırsızlığın câmide yapılmasına karşı!.. Rahatlıyor insan ve gurur duyuyor tabii!.. Liyakate ve meslek ahlâkına böylesine önem veren, onun