Suriye'ye dönüş

Cumhur İttifakı iktidarını sürdürmek için elinden gelen her şeyi yapmanın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün iç ve dış politikalarını kendi geleceği için seferber etmiş durumda.Erdoğan'ın "seçilemeyecek bile olsam" diye bitirdiği cümlelerle reddettiği emeklilikte yaşa takılanlar konusu çözüldü. Erdoğan'a kesinlikle oy vermeyi düşünmeyen seçmen kitlesi için bu adım ne kadar işlevsel olur tartışılır. Ancak küskün seçmen için iktidarın büyük beklentisi var. Saray'daki kurmayların yanı sıra MHP lideri Bahçeli'nin partisi ve kurmaylarıyla birlikte ayrıntılı çalıştıkları ve sorun olarak öne çıkan konular üzerine yoğun mesai harcadıkları açık.Gelinen son aşama Suriye ile diplomatik temasların yeniden kurulması. Rusya'nın stratejik; İran ve Hizbullah'ın milis desteğiyle ayakta duran, artık görünür gelecekte kimsenin varlığını tartışmadığı Beşşar Esad, Türkiye'den sıcak mesajlar gelmeye başlayınca ilk başta birazcık "nazlanmıştı". Rusya'nın aktif girişimleri Esad yönetiminin duruşunu değiştirdi. Görüşmeler için seçim sonrasını bekleyen Esad, savunma bakanları düzeyindeki temaslara olur verdi.Şüphesiz ki her ülke kendi çıkarlarını savunacak. Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle yaşadığı sıkışıklığı, Suriye'de az kayıpla atlatma peşinde.Enerji konusunda da Putin, Türkiye'yi önemsiyor. Satışları Türkiye'den başlatarak gelir kaybını önlemeyi, kendisi üzerinden gazını pazarlayan Türk Cumhuriyetlerinin yeni yol arayışına girmesini engellemeyi amaçlıyor.F-16 uçaklarının Türkiye'ye verilmesi kararı alarak silah sistemleri noktasında kopmayı engelleyen ABD, YPG konusunda aynı esnekliği göstermiyor. Bu ABD için Suriye'de açık kayıptır.Günün sonunda "büyük kazanan" ise Esad olabilir. Türkiye ile bir noktaya gelirse ilişkiler, karşı tarafa bir kaybettirmiş, kendisi de bir kazanmış olacak.Aktörler arasında kaybetmeye aday olarak da İran görülüyor. Çünkü Türkiye ile uzlaşı, İran'a karşı hem Rusya'nın