Güçlü CHP

Bir partinin gücü nereden gelir Şüphesiz ki kitlesinden, üyelerinden ve örgütünden... Geçen hafta sonu yaptığı kurultayda genel başkanını değiştiren CHP'de, son yıllarda, yukarıda saydığımız unsurların hepsi ihmal edilmiş durumda. Bunu karşılaştığımız partililer, örgüt yöneticileri söylüyordu. İl örgütlerinin bazıları, varlıklarını bulundukları bölgede "bayrak gösterme" noktasına indirgemiş durumda. Buna yakın zamanda karşılaştığımız bir olayla örnek verelim. Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından "sağın merkezlerinden" Çankırı'yı gözlemlemeye gitmiştik. CHP il binasında karşılaştığımız bir genç, ilk turda alınan sonuç nedeniyle tükenmişliğini anlatmıştı. Ellerinden geleni yapmışlardı. Tespiti şuydu: Türkiye'yi almadan Çankırı'yı almamız mümkün değil.

Sokakta karşılaştığımız AKP'li bir yöneticiye, "Sizce CHP niye Çankırı'da başarısız oluyor" diye sorunca şu yanıtı verdi:

"Bak, birinci turda biz öndeyiz. Ona rağmen milletvekilliğini kaybeden bir adayımız bile hemen şimdi Tayyip Bey için çalışmaya başladı. Kemal Bey için çalışın kimse yok. İYİ Partililer zaten çalışmadı..."

Muhabirimiz Sarp Sağkal, Ankara'daki milletvekili adaylarının tanıtım toplantısını izledikten sonra şu tespiti yaptı:

"Seçilebilecek sıradaki adaylar Kılıçdaroğlu ile nerede tanıştıklarını, seçilemeyecek sıradakiler ise partinin hangi kademelerinde çalıştıklarını uzun uzun anlattı."

Seçimden önce CHP'nin kendi milletvekilliği sıralarından diğer partilere 25 kontenjan vereceğini haberleştirmiştik. Haberimize tereddütle yaklaşanlar vardı, partiden tepki gösterenler vardı... 39 milletvekilinin diğer partilere verilmesi sadece örgütleri değil, CHP üyelerinin de yoğun tepkisini çekmişti. "Sadullah Ergin'e nasıl oy veririm" diye çaresizce yakınan çok sayıda partiliyle karşılaşmıştık.

Kılıçdaroğlu'nun "başörtüsüne özgürlük" içerikli yasa önerisini gündeme getirmesi kitle ve parti üyelerinin tepkisini toplamıştı.

CHP'nin Anadolu'daki zayıflığına, Kılıçdaroğlu'nun Erzurum ziyaretinde bire bir tanık olduk. Kongre Caddesi'nin bir yakasında Kılıçdaroğlu esnaf ziyareti yapıyordu. Biz de karşı kaldırıma geçtik ve Erzurumlularla sohbet ettik. Birkaç yurttaşa karşı kaldırımdaki kalabalığı göstererek "Kim gelmiş" diye sorduk, aldığımız yanıt da "Kim gelmiş" idi! Yani Erzurumluların Kılıçdaroğlu'nun kente geldiğinden haberleri yoktu.