Adaylaşma süreci

"Ya adayız ya da adayız. Bu saatten sonra geri dönüş olmaz. Bu farklı sorunları beraberinde getirir" diyor bir danışman... Millet İttifakı ve 6'lı yapının tarafları, şu anda bu konuya odaklanmış durumdalar. Aslında kimse, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına itiraz etmiyor. İtirazlar aday sonrası düzenlemeler için. Bir pazarlık yürüyor. Hatta pazarlık içinde pazarlıklar var. Parti adına pazarlık yapan görevliler var, parti içinde kendisi ve grubu adına birebir ya da aracılarla pazarlık yapanlar var.Pazarlık yapanlar farklı ama pazarlık yapılan yer belli: CHP. Çünkü muhalefetin en büyük partisi. Bir anlamda "görev dağılımını" doğal olarak onun düzenlemesi gerekiyor.Pazarlıkta eli ve konumu güçlü olanlar var, zayıf olanlar var.DEVA Partisi ile başlayalım. Bu partiye yalnızca oy oranı üzerinden bakmamak gerekiyor. Ali Babacan, sürekli önerilerle geliyor: Yol haritası, ön protokol hazırlayalım. Sağlığa, eğitime, ekonomiye yönelik çalışma yapıyor, bunları temasta olduğu diğer parti liderlerine sunuyor. Babacan, sürekli görünür durumda kalarak halkın da ilgisini çekmek istiyor.İYİ Parti, adaylaşma sürecine ve pazarlıklara bazı isimlendirmelerle giriyor. Ankara'nın siyasi kulislerine göre net isimlendirmeler için erken, yıpratıcı. Nitekim keskin tepkiler de oluşmaya başladı. Ayrıca en büyük ve blok oy CHP'nin. İYİ Parti hem pazarlıkları hem de pazarlıkların iç bünyeye yansımalarını yönetmek zorunda.Demokrat Parti, adaylaşma sürecinin en uyumlu partisi. Pek itiraz edeceği bir konu yok. Hedefi ve misyonu belli.Gelecek Partisi hedef odaklı, net muhalefet üretiyor. Yapıdan dışlanması, kırılma dökülme riski yok.Saadet Partisi, bu seçimde bizce varlık yokluk mücadelesi verecek. AKP'deki tabanı için şimdiye kadar ilgi merkezi olamadı. Üstüne, Fatih Erbakan'ın kurduğu Yeniden Refah Partisi geldi, SP'yi geçti. Millet İttifakı ve 6'lı masaya en çok ihtiyacı olan parti.Sona sakladığımız CHP'nin ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun net bir stratejisinin olduğu anlaşılıyor.