Yok artık İcardi

Kerem'in golleri, Mertens'in asistleriyle 2-0 öne geçen Galatasaray, üstünlüğünü Abdülkerim'le gelen bir duran top golüyle süsleyerek devre arasına girdiğinde herkes Kopenhag maçını düşünmeye başlamıştı.

Top almakta zorlanan ve bir miktar takatsiz görünen İcardi belli ki devre arasında çıkmak istememişti. Okan Hoca takım içi dengeler yüzünden mi yoksa skora güvenmediğinden mi Şampiyonlar Ligini düşünerek oyuncu değişikliği yapmadı; gerçekten anlayamadım.

Yerini Ziyech'e bırakan Tete'den sonra ilk çıkan, Buruk'un takımdaki en güvendiği temsilcisi Mertens oldu. O ana kadar Samsunspor'un Galatasaraylılara çarparak kaleye giren iki golüyle fark bire inmişti. Her şeye rağmen sarı-kırmızılar paniklemedi ve rahatlatan o tarihi gol geldi.

Elim döndüğünce anlatmaya çalışayım... İcardi, Ziyech'in rakip kaleye çektiği sert bir şutta muazzam şıklıkta bir kafa dokunuşuyla farkı ikiye çıkardı. Tarifi olmayan büyülü (belki de tuhaf) bir goldü bu. Şaka yapmıyorum; Mauro bu gezegenin sayılı kafa golcülerinin başında geliyor.

Skora tesir eden isimler dışında ilk yarıdaki Kerem Demirbay'ı, Boey'i ve elbette Torreira'yı beğendim.