İflas

Galatasaray nicedir bu denli coşkulu bir ilk yarı oynamamıştı. Hatay gibi zor bir deplasmanda hayli dikkat çekici bir başlangıç vardı. Oyuncular kötü ve tuhaf gidişe reaksiyon gösteriyordu. Pek çoğunun Galatasaray formasını borçlu olduğu Terim'in, ani ve "çetrefilli" gidişine rağmen maça büyük takımın sorumluluk sahibi oyuncuları gibi asılıyorlardı. Uzun süredir bu tavırdan hayli uzaktaydılar. Emre'nin golü rahatlatmış, kazanılan penaltı, ilk golde nefis bir asist yapan Van Aanholt ile harcanmıştı. Kerem, kendisine yapılan bir faulde ayakta kalınca hakem sarı kırmızılıların bir penaltısını es geçti gibi geldi bana. Hatay'ın skoru 1-1'e getiren penaltısındaysa Alpaslan biraz kontrolsüzdü belki fakat hayli gri bir enstantane olduğu ve çoğu hakemin beyaz noktayı göstermeyeceği kanaatindeyim. Kerem, devrenin sonunda attığı muhteşem frikik golüyle, imajını ve markasını güçlendirirken, kendisine dair büyük beklentileri olanları bir kez daha haklı çıkarıyordu. İlginçtir; Hatay, usta ve kaliteli ayaklarıyla maça asılırken, sarı kırmızılılarsa top rakipteyken presle, topa sahipken basit oynayarak "büyük kulüp - Anadolu kulübü maçı" klişe senaryosunu tersyüz ediyorlardı. Gerçi bu sezon pek çok açıdan ezberimiz bozuluyor. HHH Misal; isimleri statlara verilen üç büyük hoca takımsız, İstanbul'un üç büyük kulübüyse dökülüyor (Beşiktaş nispeten soğukkanlı kalmayı başardı). Galatasaray