Avrupa'nın Okan'ı

Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray... Rakibin kötü bir sezon geçirmesi bazılarımıza göre umut vericiydi fakat ben ve benim gibi düşünenler içinse büyük bir tehlikeydi. Ten Hag ve talebeleri için sarı kırmızılılarla oynayacakları maç tam bir fırsattı. Ankaragücü maçındaki Zaha hedef maçı olan Manchester deplasmanına hazır olduğunu göstermişti. Hatalarla dolu golü yiyip geriye düşene kadar rakiple başa baş mücadele etmiştik. Derken Old Trafford'da top ona geldiğinde ıslıklanan Zaha nefis bir şutla topu yere çarptırarak tabelayı 1-1'e getirdi. Maçın başında Kerem'i ilk 11'de, Mertens'i ise yedekte gördüğümde çok şaşırmıştım.

Devre arası sosyal medya paylaşımımda "Mertens girmeli, Kerem ya da Tete çıkmalı" dediğimde çoğu takipçim benimle aynı görüşteydi. İşte o Kerem 2-1 yenik durumda ve maça dair pek ümit kalmamışken skoru 2-2'ye getiren golü attı. Benim onun yerinde oynaması gerektiğini düşündüğüm Mertens'se Casemiro'ya kırmızı kart gösterterek penaltı kazandırdığında herkes gibi benim de ağzım kulaklarımdaydı ama olaylı penaltıların adamı İcardi bu fırsatı topu dışarı atarak kaçırdı. United bu penaltı pozisyonunun ardından yüzde 99'luk bir gol kaçırdığında "bir puan da iyi" diye düşünürken, Arjantinli yine büyülü bir vuruşla takımını öne geçirdi. Tüm Türkiye yine ayaktaydı. Galatasaray yine tarih yazıyordu. Gözler yine yaşlıydı mutluluktan. Helal olsun hepinize. En çok da sana; AVRUPA'NIN OKAN'I!