Güzellik hasta eder mi

Hayatının bir bölümünde gazete yazı işlerinde çalışan her insanın başlık çarpıcı olsun daha çok ilgi çeksin takıntısı olabilir. Bu bir tür meslek deformasyonu gibi bir şeydir ve olması da normaldir ama bu yazının başlığı ilgi çekici olsa da emin olun böyle bir takıntı dolayısıyla atılmış değil. Güzelliğin neden olduğu bir hastalık gerçekten de varmış. Neredeyse 8 aydır farklı türde yazılar yazıyorum. Düşünce sistemlerinin tarihinde arkeoloji yapmaya benzetiyorum ben bu tür yazıları. Bu konular gereği kaçınılmaz olarak ben insanlık tarihine mal olmuş birçok güzel sanat eseri hakkında okuyorum ve onların fotoğraflarına da bakıyorum. Bazen gördüğüm estetik güzel karşısında nefesim kesilecek gibi oluyor. Vücudum sanki bir panik atağı geçiriyormuş gibi tepkiler verebiliyor. Ben bunun bir benzerini daha abartılı biçimde yıllar önce Floransa'daki Uffizi Müzesi'ni gezerken yaşamıştım. Rehberimiz çok bilgili bir sanat tarihi uzmanı kadındı. Hakkında önceden bayağı okumuş olduğum büyük ressam Titian'ın Venüs of Urbino resminin önüne geldiğimde gördüğüm güzellik karşısında gerçekten nefesim kesildi. Bir ara Âcaba tansiyonum mu yükseldi" diye de korktum. Venüs'ün özellikle ayak ve bacak çizimindeki muhteşemlik beni çok sarsmıştı. Beraberimdeki arkadaşlar benim fetişlerimle ilgili komik yorumlar da yaptılar ama bunun onunla bir ilgisi yoktu. Sadece çizen büyük usta Titian da olsa bir insanın bir kadının ayağını ve bacağını böylesine muhteşem nasıl çizilebileceğini anlamamış ve heyecanlanmıştım. Sadece o resme tekrardan bakmak için Floransa'ya yıllar sonra tekrardan gittim, son yazılarım gereği yıllar sonra yeniden sanat eserlerinin fotoğraflarına yakından bakmaya başladığımdan aynı panik atağı benzeri sendromları arada bir yeniden hissetmeye başladığım için bunun ne olabileceğini araştırdım. Gördüm ki böyle bir konu gerçekten de varmış. Adı da Stendhal Sendromu. Yazılarında kullandığı takma ismi Stendhal olan Marie-Henri Beyle (1783-1842) Floransa'yı da kaplayan bir İtalya gezisini yapmış. Gezide yaşadıklarını 'Naples and Florence; A Journey from Milan to Reggio' kitabında anlatmış. Yazar Santa Croce Bazilikası'nda Giotto'nun fresklerini gördüğünde olağanüstü duygular altında kalmış ve