Serdar Tuncer

Yeni Şafak

Nar, domates, elektrik, yol, Polat Alemdar

Güncele dair yazmaktan pek de öyle haz etmeyen bir yazar için ülkede yazılmayı hak edecek bir gündem olmaması büyük bir keyif ve konfor alanı. Müsaadenizle bugün bu keyfin tadını çıkaracağım. Son birkaç yazıda Tacikistan ve Özbekistan seyahatimizden hareketle ata yurduna dair izlenimlerimi paylaştım. Fakat gerek seyahat sebebimiz, gerekse oralara d

Görene bilene, köre ne!

Dilimde bir Anadolu türküsü, kendimden bir parçayı geride bırakmış, oradan bir nefesi kalbime almış, ayrılıyorum Buhara'dan, öyle mahzunKarşı dağda sıra sıra bademlerOturup ağlasın yâri gidenlerNe ben sana doydum ne de sen banaKör olsun gurbeti icat edenlerAyrılmak zor Buhara'dan. Haremeyn'den ve Kudüs'ten ayrılırkenki gibi buruk, masum ama sarhoş

Siz hiç böyle tatil yaptınız mı

Yaz için bir planınız var mı bilmiyorum ama bir teklifim var: Alın çoluk çocuğu en az bir haftalığına Özbekistan'a gelin.Gidin değil, gelin diyorum; zira bir haftadır ata yurdundayım. Mymecra için hazırladığımız Sonsuzluk Kervanı isimli yeni bir programın çekimleri, adı şimdilik bende mahfuz bir televizyon kanalının iftar ve sahur programı hazırlık

Buradan bakınca

Buradan bakınca dünya çok küçük.Sinesinde Altun Silsilenin güzide halkalarından biri olan Yakub-ı Çerhî'yi k.s. saklayan mütevazı bir köydeyim. Edeple varmaya gayret ediyorum edebin hakkını veremeyeceğimi bile bile. O hoş görür bendesini nasılsa Lütufla döneceğimden eminim, hak etmediğimi ama bu lütfun da hak edilemeyeceğini ancak muhtaçlıkla ele g