Transfer çalımı gerçekten var mıdır

Aslında bu konuyu geçmiş yıllarda da yazmıştım. Ne yazık ki aynı menajer, Türkiye temsilciliğini aldığı oyuncuyu her kulübümüze öneriyor. Sonra kulüpler 'düşünme' - 'değerlendirme aşamasına geçiyor. Bu esnada bir başka kulüp oyuncunun transferini bitirince de adı "Falancadan filancaya transfer çalımı" oluyor. Aslında hiç yalan yok ortada. Menajer kulüplerle görüşüp "Şu oyuncuyu getirebilirim" diyor mu Diyor. Kulüpler, doğrudan "ilgilenmiyoruz" yerine "Bir bakalım" diyorlar mı Diyorlar. Menajer, bazı basın mensubu dostlarına "Şu oyuncum ile bu büyük de o büyük de ilgileniyor" diyor mu Diyor. Menajerden bilgiyi alan basın mensubu kulübe soruyor mu Soruyor. Kulüp ne diyor: "Evet teklif ettiler, düşünüyoruz. Hocaya ilettik. İstiyoruz, görüşüyoruz.." Yani olayda hiçbir yalan yok. Her şey doğru. Ama bir kulüp futbolcuyla ilgilenmeyebiliyor. Misal Abdülkerim Bardakçı bir transfer çalımı olarak görülebilir. Ama diğer örneklere bakalım: Weghorst, Fenerbahçe'ye de önerildi. Başkan; Jesus'a iletti ve hoca istemedi; oyuncuyu Beşiktaş bitirdi.. Trezeguet, F.Bahçe'ye de önerildi; Başkan Koç, Jesus'a iletti, Jesus istemedi; Trabzonspor aldı. Sergio Oliviera F.Bahçe'ye önerildi. F.Bahçe "Bakalım" dedi. Jesus takımı biraz daha gördükten sonra "ihtiyaç yok" dedi. Oyuncu şimdi G.Saray yolunda. William Carvalho. Hem Fener hem.G.Saray'a önerildi. Her ikisi de ilgileniyor. F.Bahçe teklif de yaptı. Ama daha iyi bir teklif yapan G.Saray alabilir.